Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet
Bahçeli'nin 22 Ekim 2006
Aziz Türk Milleti, Toplumsal önemi her geçen gün biraz daha artan dostluk ve kardeşliğin, barış ve huzurun bir vesilesi olan Ramazan Bayramını milletçe idrak ediyoruz. Ramazan ayının güzellikleri ile ruhlarımızı temizlemiş olarak girdiğimiz bayramın unutmaya yüz tuttuğumuz birlik olma, kucaklaşma gibi hasletlerimizin tazelenmesinde vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan diliyorum. Bayramlar, dargınlık ve kırgınlıkların unutulduğu, insanların iyiye, güzele, hoşgörüye yöneldiği kutsal günlerimizidir. Kalıcı huzur ve mutluluğa olan inancımızın yenilendiği, umudumuzun arttığı manevi bir iklimin adıdır. İdrak edeceğimiz bu kutsal günler; bir yandan yokluk ve yoksulluktan çıkmak için hayat mücadelesi veren milletimizin tercihlerini yeniden sorgulayacağı, vicdan muhasebesi yaparak kendilerine yeni ufukları açacağı manevi fırsat olarak görülmelidir. Özellikle iktidar sahipleri ve sorumsuz mihrakların yanlış ve bazen de maksatlı mesajları ile tartışılmaya açılan milli birlik ve dayanışmamız ve toplumsal kardeşliğimizin tazelenmesinde ve kuvvetlendirilmesinde bayramlar bir vesile olarak değerlendirilmelidir. Büyük vaatlerle iktidara gelen hükümetin dört yıllık icraatları maalesef büyük milletimizde derin bir hayat kırıklığı yaratmış, beklentilerin çok uzağında kalmıştır. Milletimiz ekonomik sorunların aşılması için, bugüne kadar büyük fedakârlıklarda bulunmuş ve yüksek bir sorumluluk duygusuyla hareket etme duyarlılığını sabırla göstermiştir. Kötü yönetim ile birlikte, temel sosyo ekonomik ihtiyaçların temininde çekilen zorluklar ve daha da önemlisi halkımızın geleceğe olan umutlarının ve inançlarının zayıflamaya başlaması ülkemiz de daha köklü ve yapısal değişimlerin uygulanmasını zorunlu kılmaktadır. İçinde bulunduğumuz dönemde, iç barış ve huzurun korunması, topluma güven verecek adımların atılması, yıllardır süregelen sorunlara çözüm bulunması yönetenlerin temel önceliği olmalıdır. Aksi halde bayramlarla ulaşacağımız mutluluğun sürekli ve kalıcı olması mümkün değildir. Bir yandan refahın yükseltilmesi amaçlanırken diğer taraftan da milli meselelerde taviz vermeden ve teslim olmadan milli onurun korunması ve milli maneviyatın yükseltilmesi başta iktidara olmak üzere sorumluluk mevkiinde olanlara düşen bir milli görevdir. Bu amaç doğrultusunda adımlar atarken ülke geleceği için büyük önem taşıyan barış ortamını zedeleyecek tutum ve davranışlardan özenle kaçınmalı, bunların ülkemize zarar vereceğini göz önünde bulundurulmalıdır. Türkiye’nin sorunlara başka başkentlerin çekim alanından değil, başkent Ankara’dan bakan, onurlu, ilkeli, kararlı ve cesur bir yönetime ihtiyacı vardır. Ancak bu şekilde bayramların coşkusunu yılın her gününe yayacak bir huzur ortamı oluşabilmesi mümkündür. Mukaddes bayram vesilesiyle büyük Türk milletinin, Kıbrıslı soydaşlarımızın, Türk dünyasının ve İslam âleminin bayramını en içten duygularımla kutlar, ülkemiz ve milletimiz için yükselişe ve huzura vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim.
Dr. Devlet Bahçeli
|