19.11.2009 - Genelge
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Genelge

 

 

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Yıllardan beri kimliklerin tahriki ile ülkemizi etnik ayrıştırma çabasındaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2009 yılı yaz başından itibaren “Kürt açılımı” adı ile başlattığı “yıkım projesi” üzerindeki ısrarı sürmektedir.

Hükümet, TBMM’de yapılan görüşmelerden sonra dönüşü olmayan bir yola girmiş, Türk milletini ikna edememesi halinde siyasetten tamamen tasviye olacağı bir sürecin mahkûmu haline gelmiştir.

Özellikle Habur Sınır kapısından giriş yapan PKK’lılar için yapılan hükümet teşrifatı ile kutlama gösterilerinin kamuoyunda oluşturduğu haklı infial oyunu tersine çevirmiş ve milletimizin gerçekleri daha iyi görmesini sağlamıştır.

Bu kritik tarihe kadar elindeki hükümet imkânlarını kullanarak yoğun bir ikna kampanyası düzenleyen AKP hükümeti, kamuoyunun aklını karıştırmak için bütün vasıtaları kullanmış ve yakın ilişki kurduğu işbirlikçi lobileri sözde açılım sürecinin kamuoyuna mal olması için seferber etmiştir.

Görülmemiş uyum olduğundan bahisle, resmi ve özel kurumları, çok sayıda medya organını, sözde sivil toplum teşkilatlarını, çıkarcı strateji kuruluşlarını, yandaş yazar ve çizerleri bir araya getirerek “yıkım cephesi” oluşturmuştur.

Söz konusu cephe faaliyetleri ile açılım kutsanmış, sürecin sonunda nasıl demokratik bir devlet ve topluma ulaşılacağına dair aldatıcı söylemler eşliğinde sürece karşı çıkanlar lanetlenmiştir.

Özellikle yıkım projesinin sözde siyasal nemasını kimseyle paylaşmadan hal yoluna koymak isteyen AKP’nin süreç içinde yeni ortakları ortaya çıkmış, AKP, PKK, Peşmerge ve İmralı sürece müdahil olarak rol paylaşmışlardır.

Bu işbirlikçi cephenin yürüttüğü çok yönlü karalama ve karartma çalışmalarının öncelikli hedefi yıkıma başından beri direnen ve ısrarla karşı çıkan Milliyetçi Hareket Partisi ve mensupları olmuştur.

Milletimizin yüksek hassasiyetleri ile oynamanın bedelini her geçen gün eriyerek ödemeye başlayan AKP zihniyeti, yaşadığı çöküşü durdurmak için her yolu ve yöntemi meşru ve mubah göreceği bir çaresizliğin içine düşmeye başlamıştır.

Bu konuda yaşadığı panik hali hükümetin çözüm adı altındaki her payandaya tutunmak zorunda kalacağını, ahlaki olsun veya olmasın her fırsatı deneyeceğini işaret etmektedir.

Nitekim, geride kalan haftalarda, partimizi yıpratmak için sürekli tekrarlanan, kandan beslenen bir parti olduğumuza dair iftiralar, merhum liderimiz Türkeş bey’in hatıralarına yapılan asılsız ve dayanaksız göndermeler, şehit cenazelerinden nemalandığımıza dair ahlak dışı beyanlar ile sözde eski MHP’li olduğunu iddia eden şahıslar üzerinden oynanan oyunlar kamuoyunun malumudur.

Sözde açılım üzerine şehadeti, gaziliği ve terörle mücadeleyi sorgulatarak milletimizde estirdiği öfke dalgası ile her geçen gün kan kaybeden iktidar partisinin partimizi marjinal göstermek için yeni oyunlar içine gireceğine dair güçlü emareler ortaya çıkmıştır.

Bu itibarla, Milliyetçi Hareket Partisi’nin her seviyedeki yöneticileri ve mensupları önümüzdeki siyasal süreci dikkatle değerlendirerek, karşımıza çıkması muhtemel gelişmeler ve karalama kampanyaları konusunda uyanık ve hassas olmak, kamuoyunu da bilgilendirmek durumundadırlar.

Bu kapsamda olmak üzere önümüzdeki süreçte de;

1. AKP hükümeti tarafından, milli olan değerlere saldıranlar baş üstünde tutulmaya devam edilecek, bayrağa sahip çıkanlar, Türk milletinden bahsedenler, kardeşliğe çağıranlar ve onların savunucusu Milliyetçi Hareket Partisi, bölücülükle, ayrımcılıkla ve kandan beslenmekle suçlanmaya hayasızca devam edilecektir.

2. Toplumdaki uyanışın kendisini tarihe gömeceğini gören AKP hükümeti, biryandan sözde yıkım sürecinde yol almak isterken diğer taraftan tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan gibi kavramların takiyyesini yapmayı ısrarla sürdürecektir.

3. AKP hükümeti, Türkiye’yi ayağa kaldırmak için iktidara talip olan Milliyetçi Hareketin önünü kesmeye çalışacak, işbirlikçi kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla yapacağı düzmece anket ve yoklamalarla, güdümlü makalelerle ve manşetlerle milletimizi aleyhimize yönlendirmeye hız verecektir.

4. Bir yandan şehitlerimize yapılan cenaze törenlerine katılan vatandaşlarımız eleştirilecek, diğer yandan şehit aileleri ziyaret edilerek, onlarla bir araya gelinerek, sürece karşı en duyarlı olan aileler, “PKK açılımına” razı etmek için uğraşılacaktır.

5. Sözde açılım süreci AKP ile PKK ve İmralı Canisi arasındaki gizli ilişki ve işbirliğini ortaya çıkarmıştır. Toplumda büyük bir tepki alan bu işbirliğinin baskısından kurtulmak için hükümet bebek katili ile uzlaşma arayışlarına girecek, onun ağzından çıkacak beyanlarla kendisini süreçten dışlamaya çalışacaktır.

6. İnfaz şartları gevşetilen ve serbest kalmak için hükümeti fırsat gören İmralı Canisi ise önümüzdeki günlerde AKP’nin sipariş verdiği açıklamaları yapabilecek, Milliyetçi Hareket Partisi’nin duruşunu marjinalleştirecek, süreçten AKP’yi aklayacak yeni bir karalama kampanyasının baş aktörü olacaktır.

7. Milliyetçi Hareket Partisinin yükselişinde salonların, meydanların büyüyen kalabalıkları görüldükçe, bunların kendi tabirleriyle bindirilmiş kıtalar olduğu iddia edilerek yandaşlarının paniği önlenmeye çalışılacaktır.

8. Elindeki tek başına iktidar gücünü kullanarak kamu görevlileri üzerinde baskılar yapabilecek, Milliyetçi Hareketi sokağa ve kavgaya çekebilmek, siyasal bölücülerin karşısına oturtabilmek için fırsat kollanacaktır.

Yukarıda yer alan muhtemel gelişmeler, öngörüler ve değerlendirmeler, partimizin siyasetinin ve duruşunun anlatılmasında, kamuoyu oluşturmada ve milletimize yönelik karanlık kampanyaların kırılmasında dikkate alınacaktır.

Hiçbir yalan, iftira ve tuzağın Milliyetçi Hareketin millet vicdanında yükselmeye başlayan teveccühüne engel olunmasına müsaade edilmeyecek, her geçen gün irtifa kaybeden ve panik hali yaşayan iktidar zihniyetinin sataşma, tahrik ve oyunlarına fırsat verilmeyecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi, Türk milletinin birliği, beraberliği ve kardeşliğine yönelik alçak saldırılar karşısında sonuna kadar dik durmaya, mücadele etmeye ve hesap sormaya hazır ve kararlıdır.

 

Dr. Devlet BAHÇELİ

 Genel Başkan