Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ülkü arkadaşlarının, Samsun’a çıkarak kurtuluş mücadelesini başlatmalarının üzerinden 91 uzun yıl geçmiştir. Dönemin İstanbul hükümetinin aciz, korkak ve teslimiyetçi özelliklerine aldırmadan ve takılmadan, Mustafa Kemal Atatürk’ün her türlü tehlikeyi göze alarak 16 Mayıs 1919’da başlattığı tarihi yolculuk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ilk adımın atılmasıyla adeta kurtuluşun müjdecisi olmuştur. Aziz vatanımızı işgal ve istilaya yeltenenlere karşı, Türk’ün kudretini ispat eden ve bağımsızlığını, içinde bulunulan durum ne kadar ağır olsa da, vazgeçilmez tarihi ve insani bir hak olarak gören büyük irade, Samsun’a ulaşarak ilk ve en anlamlı milli hamlesini yapmıştır. Samsun’a çıkış; Birinci Dünya Savaşı’nda yenilmiş, sonrasında şartları ağır bir ateşkes anlaşmasıyla ordusu dağıtılmış, işgallerle haysiyeti zedelenmiş; bitkin ve çaresiz kalan milletimizin silkinip ayağa kalkışıdır. Nitekim Anadolu’ya taşınan bağımsızlık ideali ve mücadele azmi; Havza’dan alevlenmiş, Amasya’dan körüklenmiş, Erzurum’dan yayılmış ve Sivas’tan tüm vatan sathına mal olmuştur. Türk milleti hürriyetini zincire vurmak isteyen yabancı tutkulara, hain çıkarlara, alçak niyetlere karşı amansız bir mücadele vermiş, al bayrağımızı Anadolu’nun her köşesine bir daha inmemek üzere yiğitçe dikmiştir. Etrafı dört bir koldan kuşatılan milletimizin hak ve hukukunu ayaklar altına alma küstahlığı gösterenler, hiç ummadıkları ve asla şahit olmadıkları bir direnişle karşılaşmışlar, tarihi emellerini ve heveslerini hayata geçiremeden, kutsal vatan topraklarını terk etmek zorunda kalmışlardır. Sömürgeci güçlere teslim olmaktansa yok olmayı yeğleyen, bunu da “Ya istiklal Ya ölüm” diye sistemleştiren kutlu zihniyetin, topraklarımızı parselleyerek aralarında taksim eden bedbahtları, vatanımızdan sürüp çıkarmaları elbette Samsun’dan itibaren beliren derin kavrayış, tavizsiz milli duruş, gözleri kamaştıran inanmışlık ve Türk milletine adanmışlıkla gerçekleşmiştir. Dünün, bu iftihar ettiğimiz milli gerçekleri her zaman aklımızda ve davranışlarımızı yönlendiren motivasyonun odağında olacaktır. Samsun’a çıkışın bu yıl dönümünde; geçmişin şahsiyetli ve muhterem mücadele ruhunun hedeflediği millet ve devlet idealinde, bozulma tehlikesinin vasat bulmak üzere olduğuna maalesef üzülerek şahit olmaktayız.
Samsun’a, Türk milletinin namusunu, şerefini kurtarmak ve kimseye muhtaç olmadan var olabilmesi için çıkıldı. İşgalci mihrakların bayrakları altında, sömürge valileri yönetiminde köle olmamak için Samsun’dan Anadolu’ya ulaşıldı. Ne kadar övünsek azdır ve ne kadar gururlansak yeterli değildir. Azametli bu ruhu sonuna kadar muhafaza edeceğimizden ve milli birliğimize yönelen her türlü tehdide karşı, Samsun’a çıkan iradenin sahip olduğu inançla cevap vereceğimizden kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu anlamlı tarihin yıl dönümü, aynı zamanda “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak da kutlanmaktadır. Geleceğimizin güvencesi sevgili gençlerimizin, dünün muhterem hadiselerini iyi öğrenerek, onlardan sonuçlar çıkarmaları çok önemlidir. Millet olarak nereden gelip nereye gittiğimiz konusunda kafalardaki berraklık, kökeni geçmişe dayanan sorunlar karşısındaki milli tutum, ‘geleceğin Türkiye’sine ben nasıl katkı sağlarım’ kaygısı ve ecdadımızın hürmetle yâd edilmesi gençlerimizin başlıca sorumlulukları arasındadır. Bunun yanı sıra, yarının yetişkinleri olan gençlerimize; mutlu, huzurlu ve donanımlı olmaları için her türlü desteğin verilmesi, iyi yetişmeleri konusunda önlerine çıkan sorunların giderilmesi hepimizin görevi olmalıdır. 19 Mayıs’ın 1919’un bu çok özel yıldönümünde, aziz milletimizin ve değerli gençlerimizin bayramını içtenlikle kutluyorum. Samsun’dan başlattıkları kurtuluş mücadelesiyle, bizlere kutsal bir vatan emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve milli kahramanlara Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, aziz hatıralarını şükran, minnet ve tazimle anıyorum.
|