29.05.2010 - 29 Mayıs İstanbul’un Fethi’nin 557. Yıldönümü nedeniyle yayınladıkları kutlama mesajı
Ana SayfaAna Sayfa  

Genel Başkan

Konuşmaları

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin,
29 Mayıs İstanbul'un Fethi'nin 557. Yıldönümü nedeniyle yayınladıkları kutlama mesajı.
29 Mayıs 2010

 

Türk ve Dünya tarihinde çağ açan ve çağ kapatan dönüm noktası olan Istanbul’un Türkler tarafından fethinin 557. yılını gururla ve iftiharla kutluyoruz.

1453 tarihinden sonraki dönemde milletimiz, küresel dengeleri değiştiren muazzam bir kudret olarak tarihteki yerini almış, gönüllerde taşınan cihan hâkimiyeti ülküsü bu olayla uygulanma imkânını bulmuştur.

Bu tarihten itibaren insanlık, hem Türklerin fütühat ve adalet ruhu ile karşılaşmış, hem de fethi kutlu peygamberimiz tarafından müjdelenen bu kentle birlikte inançlarımızın huzur verici mesajıyla doğrudan tanışmıştır.

Ecdadımız, fethettiği bu kenti medeniyetin ve küresel yönetimin de başkenti yapmış, sahiplenmiş, her yanını Türk-İslam eserleriyle donatma başarısını göstermiştir.

İstanbul’un fethi ile birlikte, “Osmanlı Barışı” olarak tanımlanan hakkaniyet ve insaniyete saygı esasına dayanan birlikte yaşama projesi de gerçekleşme imkanı bulmuştur.

Türklerin yönetiminde ve Türk devletinin hakemliğinde, karşılıklı tahammül, işbirliği ve saygıya dayalı bu beşeri düzen, yüzyıllar boyu Türkleri bir kurtarıcı olarak gören üç kıtadaki mazlumların da özlemi olmuştur.

Bu kentin Türklerce sahiplenilmesi aynı zamanda, Büyük Türk Hakanı ikinci Mehmet’i “Fatih” yapan tarihi bir ülkünün ve milli şuurun da ifadesi ve sonucudur.

Ancak, unutmamak lazımdır ki, bizim için aziz hatıraların ve kutlu tarihin adı olan fetih günü Haçlı zihniyeti için asla unutamadıkları bir sarsıntı ve kaybın da başlangıç noktasıdır.

Ertuğrul Gazi’den başlayarak şekillenen bin yıllık tarih içerisinde, uğruna verdiğimiz şehitlerimizle Anadolu toprakları her geçen yıl vatanlaşmıştır. Bu itibarla fetih, yüzyıllardır Türksüz bir Anadolu arayışındaki Batı zihniyetine karşı en kesin cevap olmuştur.

Bugün karşımıza çıkan küresel tuzakların ve oyunların başlangıcı ve tarihi husumetin dayanağı da bu nedenle 1453 yılında Istanbul’un Türkler tarafından fethi ile başlayan süreçle yakından ilgilidir.

Bu tarihten sonra Avrupa’da Türk ve İslam düşmanlığı dalga dalga yükselmiş, Türkleri önce İstanbul’dan, sonra Anadolu’dan atabilmek için asırlardır süren mücadele günümüze kadar devam etmiştir.

Fethinden 557 yıl sonra, Türk-İslam izlerini örterek İstanbul’u Konstantiniye, vatanımız Anadolu’yu Bizans toprağı yapmaya çalışanların; ecdadımızı katil olmakla suçlayanların varlığı, Sevr’de yarım kalmış bu emellerin yaşadığının işaretidir.

Fetihle birlikte hür insanlık idealini şekillendiren; din ve vicdan hürriyetinin en köklü örneklerini veren bu millet, bugün adeta kuşatılmakta; iç ve dış mihraklarca haksız, ölçüsüz ve gerçek dışı iftiralarla suçlanmak istenmektedir.

Fetih ruhu, bugün tahribine çalışılan milli birlik ve beraberliğimizin devamında hepimiz için vazgeçilmez ilham kaynağı olmalıdır. Gaflet içindeki mihraklarca milli hassasiyetlerimizin kırılgan hale geldiği günümüzde, bu tarihi mirastan çıkaracağımız en önemli ders budur.

İnancım ve ümidim odur ki, 557 yıl önceki fetih ruhu, nesillerimizde tekrar doğacak; başta İstanbul olmak üzere vatanımızın bütün kentleri hak ettikleri refaha, huzura ve imara kavuşacaktır.

Bu toprakları vatan yapan aziz ecdadımızdan devraldığımız mirasın, omuzlarımıza yüklediği görev elbette ağırdır. Ancak bu kutlu vazifeyi yerine getirmek için ihtiyacımız olan cesaret ve ilham şanlı tarihimizde fazlasıyla mevcuttur.

Bilge Kağan’dan, Alparslan’a, Osman Gazi’den Fatih’e, Kanuni’den Atatürk’e kadar bağını ve ülküsünü kopmadan gelen muhteşem nesillerin kılavuzluğu büyük Türk milletini tarihte olduğu gibi yine hak ettiği yere mutlaka yükseltecektir.

Bu vesile ile bir çağı değiştiren bu çok anlamlı günde büyük Türk milleti için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve başta büyük ceddimiz Fatih Sultan Mehmet olmak üzere kahraman ecdadımızı saygı ve minnetle anıyor hepsine Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.