Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet
Bahçeli'nin 23 Nisan 2006 Dönemin küresel güçlerinin paylaşmayı umdukları bir imparatorluktan, doğacak olan yeni Türk Devletinin müjdesi, bundan 86 yıl önce TBMM’nin kuruluşu ile tüm dünyaya duyurulmuştur. Bu açıdan TBMM, yalnızca meşruiyetini ve iradesini milletten alan kurumsal bir yapı değil, aynı zamanda büyük Türk milletinin yaşama, var olma, bağımsızlık ve özgürlük coşkusunun temsil edildiği milli ruhun ifadesidir. Atatürk ve milli mücadele kahramanlarının TBMM’ni ilanı ile, üç yıl sonra kurulacak olan Cumhuriyetimizin temelleri atılmış, bugünkü sınırlarımızın çizilmesi ile sonuçlanacak bir kahramanlık destanının işareti verilmiştir. TBMM’nin varlığı büyük milletimiz için umudun, Türkün düşmanları için ise hüsranın adı olmuştur. Yurdun işgal altında olduğu, süngü ve silah tehdidinin sürdüğü bir dönemde kurulan bu meclis ile kahraman ecdadımız, milli birlik ve beraberliğin, müşterek mücadelenin ve ortak aklın silahtan ve savaştan da önemli olduğunu vurgulamıştır. Bu yöntem, benzer tehditleri yaşadığımız bugün de en çok ihtiyaç duyduğumuz mücadele şeklinin ipuçlarını vermektedir. Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarının TBMM’ni kurarken hedefleri, düşmandan arındırılmış tam bağımsız bir ülke, hür ve eğitilmiş bir millet ve öz kaynaklara dayanan bir milli ekonomi idi. Bu öncelikli hassasiyetler farklı tezahürleri ile ne yazıktır ki 86 yıl sonra yine karşımızdadır. Bugün, yönetenlerin taviz ve teslimiyet anlayışı ile her geçen gün yeni ve farklı tehditlerin yöneldiği ülkemizde, milli bir duruşun ve Dünyayı Türkçe okuyuşun nasıl olması gerektiğinin izleri ilk mecliste ve onu oluşturan yüksek vatanseverlik duygularında saklıdır. TBMM, çok ağır tarihi sorunların cereyan ettiği o dönemlerde nasıl ki çözümün ilk kaynağı olmuşsa, bugün için de her türlü bunalım ve darboğazdan çıkışın, silkinişin, uyanışın ve yükselişin yegâne kaynağı olmalıdır. TBMM’ni 1920’de kuran ve Cumhuriyetle taçlandıran milli ruh, yalnızca o günün şartlarına cevap veren, tarihte kalmış bir yadigar değildir. Aynı bilinç, heyecan ve güç, bugün de benzer buhranların arasında kurtuluş ve yükseliş arayan milletimize yol gösteren bir ışıktır. Aziz milletimiz tarafından liyakat takdir edilerek ehil, güvenilir, kudretli ve kararlı ellere teslim edilmiş bir TBMM, Türkiye Cumhuriyeti’ni lider ülke yapabilecek tek kudrettir. Bu nedenle milli irade dışı arayışlar, demokrasi dışı çağrışımlar milletimiz için asla bir çözüm reçetesi olamaz. Çare milli heyecanın temsilcisi, ilkeli ve inançlı kadroların işbaşına gelmesidir. Milli iradenin tecelli ettiği, kuruluşunun 86. yılını kutladığımız Türkiye Büyük Millet Meclisi, demokrasimizin, milli devletimizin ve geleceğimizin de en büyük güvencesidir. Bu güvencenin toplumsal dayanağı ise pırıl pırıl çocuklarımızdır. Bu bayram günü, bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı, egemenlik kaynağının ilan edildiği tarihî bir gün iken, diğer taraftan yarının büyükleri, geleceğimizin teminatı çocuklarımız için bir kutlu şenliktir. Büyük Atatürk'ün Türk çocuklarına armağan ettiği bu bayram, çağdaş yorumuyla artık dünya çocukları arasında da sevgi ve dostluk bağlarının geliştirilmesi ve bütün insanların barış içinde yaşayacakları bir dünyanın oluşmasına Türkiye merkezli bir katkıda bulunmaktadır. Bu vesile ile, 83 yıl önce bu kutsal vatanı ve Meclis’i emanet eden Mustafa Kemal Atatürk’ü, dâvâ arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet ve rahmetle anıyor, başta onurlu geleceğimiz olan çocuklarımız olmak üzere, bayramın aziz milletimize ve çocuklarımıza kutlu olmasını diliyorum.
Dr. Devlet Bahçeli
|