Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ'nin,
Türkiye’nin kanayan yarası üniversitelerde başörtüsü konusunda yaşanan son gelişmeler bu sorunun bugüne kadar çözümsüz kalmasının nedenleri bir kere daha gözler önüne sermiştir. Milliyetçi Hareket Partisi bu konudaki ilke yaklaşımını baştan itibaren açık ve somut olarak ortaya koymuş ve siyasi partileri istismar hesaplarından uzak ve iyi niyetli ortak çözüme katkı yapmaya davet etmiştir. Bu çerçevede başörtüsü serbestisinin sınırlarının kesin çizgilerle belirlenmesi gerektiğini özellikle vurgulamıştır. Bu düzenlemenin münhasıran üniversitelerle sınırlı kalacağının bir yasal güvenceye bağlanmasını ve siyasi partilerin bu yöndeki iradelerini tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklamalarını önermiştir. Ancak, bu konuyu istismar aracı olarak gören, istismar tahterevallisinin iki kutupu olan AKP ve CHP’nin siyasi hesapları nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında ortak bir uzlaşı zemini bulunamayacağı anlaşılmaktadır. Öte yandan yasal yetkileri ve konumu kanunla belirlenmiş olan YÖK başkanının bu konuda yetkilerini aşan girişimlerde bulunması, üniversite öğrenci seçme sınavları ve kamu personeli seçme sınavları için resen düzenlemeler yapması ve bu konuda sürekli görüş beyan etmesi sorunun çözümsüzlüğe itilmesine katkıda bulunmaktadır. Bu konuda yapılacak yasal düzenlemeler TBMM’nin görev ve yetkisindedir. Yargı organlarının anayasal yetkilerinin sınırları da anayasa ve kanunlarla belirlenmiştir. TBMM üzerinde “yargı kayyumluğu” tesisi anlamına gelecek açıklamalar bu bakımdan TBMM’nin görev ve yetkilerine kabul edilemez müdahalelerdir. Her kurum ve kuruluş anayasal çerçeveye ve demokratik parlamenter rejiminin icaplarına riayet etmekle sorumlu olduklarını unutmamalıdır. Gelinen bu noktada Milliyetçi Hareket Partisi 2008 yılında AKP ile varılan yazılı mutabakatın bütün unsurlarına bağlı olmayı sürdürmektedir. İktidar partisinin bu esaslar çerçevesinde TBMM çatısı altında başlatacağı girişimi desteklemeye hazırdır.
|