Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin,
Bilindiği üzere “3 Aralık Dünya Engelliler Günü”; engelli vatandaşlarımızın biriken sorunlarının tartışılmasında ve bunların giderilmesi için yapılması gerekenler hususunda hepimize bir vicdan muhasebesi yapma fırsatı vermektedir. Bu anlamlı gün, engelli kardeşlerimizi daha iyi tanımak ve onlar hakkında samimi bir şekilde düşünmek için de değerli bir imkân sunmaktadır. Hayatlarını zorluklar içinde idame ettirmeye çabalayan ve birçok sıkıntıya göğüs geren bu kardeşlerimizin bizim için önemi ve kıymeti çok büyüktür. Elbette toplumumuzun yaklaşık yüzde 12’sini oluşturan engelli vatandaşlarımızın değerini ve önemini, yalnızca bir günle sınırlamak mümkün olmadığı gibi akla ve mantığa da uygun değildir. Bu itibarla engelli vatandaşlarımızın arzu, istek ve ihtiyaçları milletimizin tüm fertlerince her fırsatta dikkate alınmalı ve karşılanması için de azami özen gösterilmelidir. Hiçbir ayrıma takılmadan, insan olmanın sağladığı tüm imkânlar engelli kardeşlerimize de sunulmalı ve onlara milletimizin muhterem birer ferdi oldukları davranış ve yaklaşımlarla ispat edilmelidir. Ancak engelli olmayı dışlanmak ve toplumsal ilişkilerden ayrı tutulmak için bir bahane olarak görmek; insani olmayacağı gibi, ahlak ve vicdanla da asla bağdaşmayacaktır. Ne yazık ki bugünkü şartlarda, engelli kardeşlerimize gösterilen ilgi ve itina çok yetersizdir ve bu konuda alınması gereken daha çok mesafe bulunmaktadır. Nitekim ülkemizde engelli vatandaşlarımız; sosyal güvenlik, sağlık, eğitim, istihdam, ulaşabilirlik ve erişebilirlik, politik haklar, sosyal yaşama katılım gibi birçok alanda türlü sıkıntılar içinde yaşamaya devam etmektedirler. Ayrıca engelli kardeşlerimizin yaşadıkları bu sorunların ailelerini, yakınlarını ve çevrelerini içine alan geniş bir etki alanına sahip olduğu da bilinmektedir. Var olan bu sorunların çözümünde devletin, özel teşebbüsün ve sivil toplum kuruluşlarının ortak bir çaba sarf etmeleri ve el birliği yapmaları mecburidir ve üstelik bu alanda gecikilmesinin toplumsal maliyetleri de ağır olacaktır. Engelli vatandaşlarımızın bağımsız, ayakları üstünde durabilen ve mutlu birer birey olarak yaşayabilmeleri için yapılması gerekenlerin daha çok olduğu şüphesizdir. Unutulmaması gereken asıl husus, engelli olmanın bir tercih ya da isteyerek ulaşılan bir netice olmadığıdır. Hayatın normal akışında bir engeli bulunmayanların dahi, iradeleri ve beklentileri dışında engelli olmalarının da her an mümkün olabileceğini akıllardan asla çıkarmamak lazımdır. Engelli kardeşlerimizin, kendilerinde eksiklik görmemeleri ve toplumsal yapıda üretken, verimli ve hak ettikleri sosyal konumda olmaları için hepimizin hassasiyet ve duyarlılık göstermesi kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bu çerçevede sorumluluklarımızın daha da arttığı ve bu bilinçle hareket edilmesinin zorunluluk haline geldiği aşikârdır. Bundan sonra da, engelli vatandaşlarımıza yönelik olarak yapılacak olan her iyi ve olumlu düzenlemenin yanında ve arkasında duracağımızı, problemlerinin çözülmesi için üzerimize düşen görevi eksiz yerine getireceğimizi herkes bilmelidir. Önümüzdeki süreçte, vatanımızın her yöresindeki engelli vatandaşlarımızın sorunlarının aşılmasını, yüzlerinin gülmesini, umutlarının yeşermesini diliyorum. Bu duygu ve düşüncelerle engelli kardeşlerimize sevgi ve saygılarımı sunuyor, hepsinin ‘3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü içtenlikle kutluyor, Cenab-ı Allah’tan huzurlu ve mutlu bir hayat geçirmelerini niyaz ediyorum.
|