Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Yozgat Milletvekili
ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Sadir DURMAZ’ın
“Türkiye genelinde okullarda başlanılan süt dağıtımının ardından Türkiye'nin çeşitli
illerinde öğrencilerin rahatsızlanarak hastanelere kaldırıldığı”
haberleri ile ilgili olarak yaptıkları yazılı basın açıklaması.
2 Mayıs 2012

Bütün canlıların, varlıklarını sürdürmeleri için olmazsa olmaz iki şeyden biri gıdadır. “Yeterli miktarda, uygun fiyatta ve kalitede, güvenli ve sürekli gıdaya ulaşmak” bir insanlık hakkıdır. AKP hükümetleri milletimize varlık içinde yokluk yaşatmaktadır, en büyük kaynağımız olan hayvancılığı bitirme noktasına getirmiş ve aynı zamanda gıda denetimindeki hükümetin umursamaz tutumu endişe verici boyutlara ulaşmıştır.

Gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için tarımın gerçek anlamda desteklenmesi, çiftçilerin gelir seviyesinin mühendislik hizmeti alabilecek seviyeye yükseltilmesi, gıda denetimleri ve denetimci sayılarının artırılması, gıda işletmelerinde ziraat, gıda, kimya mühendislerinin istihdamının zorunlu hale getirilmesi, yaşanan olumsuzlukların giderilmesi için üreticiler başta olmak üzere konuyla ilgili ihracatçılar dahil tüm tarafların bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yediğimiz gıdalarda ilgili yeterli denetimi yapamamaktadır. Askere domuz, öğrencilere at eti yedirildiği daha önce çeşitli basın yayın organlarında yer almıştır. Son olarak da Bazı illerimizde süt içen öğrencilerimizin rahatsızlanmaları denetim eksiğinin ne tür sonuçlara yol açabileceği hususuna somut bir örnek teşkil etmiştir. AKP hükümetlerinin süt dağıtımı projesinin de merdiven altı bir imalat gibi hazırlıksız bir çalışmanın ürünü olduğu ilgililerin açıklamalarından net bir şekilde anlaşılmaktadır.

Öğrencilerimizin sütten zehirlenmeleri ile ilgili olarak, Milli Eğitim Bakanı, “Sütü daha bugün dağıttık”, diyerek konuyu geçiştirmiş ve olayın diğer illere de yayılması üzerine yeni bir açıklama yapmak zorunda kalmış, son olarak Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okullarda dağıtılan sütten zehirlenme iddialarına ilişkin, “Şu ana kadar elde ettiğimiz bilgiler bir zehirlenme vakası değil. Çocukların bazılarının süt içtikten sonra midesinin bulandığına dair şikayetler olunca onlar tetkike alındı, hastanelere götürüldüler” açıklaması basında yer almıştır.

Bakan bu açıklamaları yaparken aynı konu ile ilgili olarak, Basın mensuplarının sorularına cevap veren Sivas Valisi Ali Kolat, ilköğretim okulu öğrencilerinin sütten zehirlendiği iddiasına ilişkin, “Bozuk süt olduğu anlaşılıyor, arkadaşlarımızın tespitleri öyle” şeklinde beyanat vermiştir.

Ya Sivas’ta rahatsızlanan çocukları hastanede ziyaret eden Vali doğruyu söylemiyor? Ya da Ankara da oturan Türkiye’nin Milli Eğitim Bakanı doğruyu söylemiyor?

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü Okul Sütü Dağıtım ve Denetimi genelgesinde, okul sütü ihalesinde, özel olarak üretimi yapılacak okul sütlerinin, tedarikçilerinin bulunduğu illerde sütlerin kontrol muayeneleri ve analizlerinin il müdürlüklerince yapılacağı ifade edilmektedir.

- Diyarbakır, Sivas ve diğer illerde dağıtımı yapılan sütlerin il müdürlüğünce kontrol, muayene ve analizleri yapılmış mıdır?

- Kontrol numuneleri alınmış mıdır?

- Okul sütünün depolanması ve dağıtım esnasında gerekli hijyen, sağlıklı koşullar bütün illerde temin edilmiş midir?

- Sütte sorun olmasa bile bütün öğrencilerin süte karşı alerjilerinin olup olmadığı konusunda bir çalışma yapılmış mıdır? Süt alerjisi olan öğrencilerin beslenme ihtiyaçlarının giderilmesi ile ilgili bir tedbir alınmış mıdır?

Yetkililerin açıklamalarından hayatlarında hiç süt içmemiş çocukların olduğu anlaşılmış olup sırça köşklerde kuş sütüyle beslenen AKP’lerin milletin çocuklarının neyle beslendiğinden bihaber olduklarını ve her fırsatta gelir dağılımındaki eşitsizliği azalttıklarını ifadeyle fakir fukara ve garip gurebaya sahip çıktıklarını söyleyenlerin içerisine düştüğü hazin çelişkiyi ortaya çıkarması bakımından son derece manidar bir gelişme olmuştur.

Bu konu afaki açıklamalarla geçiştirilemez, “Çocuklarımızın sağlığı ve sektörün geleceği için konu bütün yönleri ile açıklığa kavuşturulmalıdır.” Aksi halde zaten zor şartlar altında faaliyet gösteren süt sektörü de büyük bir darbe alacaktır.

Hükümet bu konuda ivedi önlemler almalıdır.