Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Yozgat Milletvekili
Sayın Sadir DURMAZ’ın yaptıkları yazılı basın açıklaması.
8 Nisan 2013

ÇİFTÇİNİN CEBİNDEN ELİNİZİ ÇEKİN

Bütün dünyada çiftçilere sürdürülebilir tarımsal üretim, başka ülke çiftçileri ile rekabet, güvenilir ve kaliteli ürünler üretmesi için tarımsal destekler verilmektedir.

Gelişmiş ülkeler için tarımsal destekler üretim planlamasının en önemli aracıdır.

Tarımsal Destekleme planlamalarının en az 3 ile 5 yıllık dönemler halinde yapılması gerekirken,  AKP'nin her türlü destek ve yönlendirmeden uzak tarım politikaları sonucunda, artık üreticimiz hangi ürünü ne zaman, ne kadar ekip, ne kadar destekleme alacağını ve ürününü kime satacağını bilememekte, geleceğe dönük planlar yapamamaktadır.

AKP yönetimindeki on yılda, sadece buğday üreticisinin uğradığı kayıp 13 katrilyon liradır.

Elini çiftçinin cebinden çekmeyen AKP’nin sığ, vizyonsuz günü kurtarmaya dönük, özünde üretimi, çiftçiyi bitirecek politikaları neticesinde çiftçilerimiz icra ve hapis kıskacında can çekişmektedir.

Ülkemizde, AKP İktidarları döneminde tarımsal destekler amaçsızca uygulandığından yapılan yanlış mevzuat değişiklikleri ile birlikte durum “destek vermeme” politikası haline gelmiştir.

  AKP 2006 yılında, çiftçiye verilecek destek “Gayrisafi millî hasılanın yüzde 1’inden az olamaz. Yasal düzenlemesini yapmıştır.

Hükümet 2006’dan bugüne kadar bu rakamı hiçbir zaman tutturamamıştır.

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, hububat destek ödemelerinde AKP hükümeti çiftçinin kendi hakkı olan parasını bile ödememiştir.

7 Mayıs 2012 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanan “2012 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Karar”da 3.maddeye birkaç sözcük ustaca yerleştirilerek şöyle yayınlanmıştır.

“Ekli listede belirlenen havzalarda 2012 yılı üretim sezonunda üretilerek satışı yapılan; yağlık ayçiçeği, kütlü pamuk (yurt içerisinde üretilip sertifikalandırılan tohumları kullananlar), soya fasulyesi, kanola, dane mısır, aspir, zeytinyağı, buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, çeltik, kuru fasulye, nohut ve mercimek ürünlerinin il bazında TÜİK ortalama verimleri dikkate alınarak üreticiler desteklenir”

Konuyu daha netleştirmek için Yozgat ilindeki hububat üretimini ele alırsak; Yozgat’ta, dekara 400 kilo buğday üreten bir çiftçi üretmiş olduğu buğdaya 2012 yılı hesaplarına göre dekar başına 20 TL destekleme primi alması gerekmektedir. Ancak, il bazında TÜİK ortalama verimleri dikkate alındığında, aynı çiftçi daha düşük destekleme almış olacaktır. Çünkü TÜİK’e göre Yozgat’ta ortalama buğday verimi dekara 200 kg’dır. Buna göre çiftçinin alacağı tutar 10 TL olarak belirlenmiştir.

Özetle, bitkisel üretimde destekleme primi verilirken ortalama verimin üstüne çıkan çiftçi cezalandırılmaktadır.

Ayrıca, Teslim edilen ürünlerin kantar fişleri, kesilen müstahsil makbuzları ve buna istinaden ödenen komisyon ve vergiler ortada iken; TÜİK’in üretimi tespit yöntemi, hangi kriterlere göre belirlediği kamuoyunda açıklığa kavuşturulmalıdır.

TÜİK rakamı baz alınacaksa, çiftçimizden ve esnafımızdan müstahsil makbuzları üzerinden alınan stopaj vergisi, borsa komisyonu ve KDV’nin iade edilip edilmeyeceği ne olacağı açıklanmalıdır.

Çiftçinin cebinden çalmayı adet haline getiren AKP, sıfır faizli kredi veriyorum diye kredi vermiş hayvan fiyatları yüzde yüz zamlanmış söz konusu kredi çiftçiye iki katına mal olmuştur.

Bugün destekleme ödemelerinde çiftçi başına, kimin ne için kestiği belli olmayan 30 TL para kesilmekte ve AKP her sıkıştığında çiftçinin cebine el atmaya devam etmektedir.

Kuraklık olup rekolte düştüğünde çiftçilerimizin daha fazla desteklenmesi gerekirken, AKP hükümeti tarafından destek primlerinin düşürülmesi, AKP’nin Tarımsal destek politikasının iflasının beyanıdır.

 Zaten darda, zorda olan çiftçi inim inim inlemektedir. Bu da yetmez gibi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı sayın Mehdi Eker tarafından, her fırsatta dile getirilen hayali fatura, hayali ekim alanı, hayali rekolte iddiaları tüm çiftçilerimizi zan altında bırakmaktadır.

 Sayın bakan dağdaki teröristlere çözüm süreci adı altında türkü söyleyeceğine Türk çiftçisinin feryadını dinlemelidir.

Zaten zamlarla beli bükülen, Traktörüne mazot koyamadığı için tarlasına gidemeyen Türk çiftçisinin; her sıkıştığında elini çiftçimizin cebine atan AKP Hükümetine hakettiği cevabı sandıkta vereceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.