Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih YALÇIN’ın, “Alparslan Kuytul ve Başında Bulunduğu Şaibeli Vakıf” hakkında yaptığı açıklama. 25 Mart 2022
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – İstanbul Milletvekili
Prof. Dr. E. Semih YALÇIN’ın,
“Alparslan Kuytul ve Başında Bulunduğu Şaibeli Vakıf” hakkında
yaptığı açıklama.
25 Mart 2022

 

 

Yüce kitabımız Kur’an’ın adını istismar ettiği vakfı kullanarak Müslümanlar arasında fitne ve tefrika yaymaya çalışan Alparslan Kuytul isimli meczup tarafından, toplumsal barış ve huzuru bozmak maksadıyla uzunca bir süreden beri kışkırtıcı eylemler tertip edildiği gözlemlenmektedir.

 Adı geçen kişi, uzunca bir süredir kışkırtıcı eylem ve söylemlerle kendisine taraftar toplamaya, etrafına üşüşen tufeylilerle devlet aleyhinde örgütlenmeye çabalamaktadır.

Bu hadsiz ve edepsiz, başında bulunduğu vakfın Adana’da tertiplediği provokatif olayın ardından, hızını alamayarak doğrudan MHP hakkında haksız ve mesnetsiz suçlamalarda bulunmuştur.

Kuytul meczubu, vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği için gecesini gündüzüne katan, hayatlarını ortaya koyan, bu uğurda sayısız şehitler veren Emniyet teşkilatımızın fedakâr mensuplarının MHP tarafından yönlendirildiğini iddia etmiştir.

Bu şahıs, daha da ileri giderek Adana’da yaşanan olayların sorumluluğunu tamamen MHP’nin üstlendiği yalanını ortaya atmıştır.

Adana’da vuku bulan hadiseler bahane edilerek ortaya atılan bu alçakça iftiranın temel amacı, MHP’nin siyasi itibarını baltalamak; hükümetin, İçişleri Bakanlığının ve Emniyet teşkilatının icraatını sekteye uğratmaktır.

Bu kendini bilmez nevzuhur meczup, sadece yalan ve iftiralarla MHP’nin kamuoyu nezdindeki mevkiine saldırmakla yetinmemiş, temelsiz isnatlarının merkezine doğrudan Türkiye devletini koymuştur.

Alparslan Kuytul adlı münafığın dindarlık ve din adamlığı kisvesi altında sarf ettiği her sözün altında tefrika ve bozgunculuk, her davranışının arkasında provokasyon vardır.

Adana’da meydana olaylar sonrasında gerek Davutoğlu gerekse Babacan’ın Türk polisinin işkenceci olduğu iddiası ise sapıkçadır, sapkındır. Kuytul’u konuşturan CHP-İP-HDP ve küsurat partilerdir. Bu haliyle A.Kuytul artık Zillet ittifakının yeni sözcüsü olmuştur.

Aynı münafığın, 2015’te Rusya ile Türkiye arasındaki uçak krizi dolayısıyla hükümetin Suriye politikasını eleştirerek “Haydi vursana Rusya’nın uçağını.” diye kışkırtıcı ifadeler kullandığı hatırlardadır.

Çeşitli vesilelerle bazı görüşlerini dile getiren bu kişinin, sözüm ona İslam’ın insani ve ahlaki değerlerinin hayata geçmesini savunduğu bilinmektedir.

Mesnetsiz yalan ve iftiralarla MHP’ye saldıran bir müfterinin; insanlıktan, ahlaktan ve İslam’dan bahsetmesi gülünçtür.

İslam dini, yalan ve iftirayı yasaklamıştır.

Ayrıca ahlaksızlık alameti olan yalanla imanın bir araya gelemeyeceğine dair Peygamber uyarısı milletimizce pekiyi bilinmektedir.

Din pazarı kurup bezirgânlık yaparak sofuluk satmaya kalkan böylesi kâzip, münafık ve sahtekârlar hakkında Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’deki Fâtır suresinde şöyle buyurulmuştur:

“Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah’ın vaadi haktır, hakikattir. Öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcılar da sizi Allah ile aldatmasın.”

Yüce Kur’an’ın ayetlerini, Sevgili Peygamberimizin hadislerini istismar edip eğrilterek, kendisine Hak dostu havası vererek halkı aldatmaya çalışanlar geçmişte çok çıkmıştır. Kuytul örneğinde olduğu üzere; bugün de çıkmaktadır, yarın da çıkacaktır.

Yalancı din bezirgânları; şeytanın yeryüzündeki halifeleri, vekilleri, ortakları, iş birlikçileridir.

Bu gibiler, Türkiye’nin ve Türk milletinin düşmanları tarafından kullanılmaya müsait kimselerdir.

Bölgesinde ve dünyada Türkiye’nin yükselişini engellemek isteyen küresel aktörler; siyasi, ekonomik ve askerî yollardan hedeflerine ulaşamayacaklarını anladıklarından, Türk toplumunun hassasiyetlerini kaşıyan kirli oyunlar sahnelemektedir.

Bu amaçla, bütün İslam coğrafyasında uygulandığı gibi, bizim topraklarımızda da İslam üzerinden insanları aldatan meczuplar maşa olarak kullanılmaktadır.

Oysa Türkiye Cumhuriyeti; kuruluşundan bu yana hem bütün İslam dünyasının, hem de bütün mazlum coğrafyalarının ümit bağladığı bir ülke olmuştur.

Devletimiz, bugün de bu beşeri işlev ve vasfını korumak için var gücüyle çabalamaktadır.

Düşman ve hasımlarımızsa milletimizin en hassas olduğu din ve inançlar üzerinden fitne yayarak iç kargaşa çıkarmaya, devletimizi zayıflatmaya çalışmaktadır.

Alparslan Kuytul; 15. yüzyılda Osmanlı döneminde inanç istismarıyla iğtişaş çıkaran ilmi ve feraseti kıt Börklüce Mustafaların, Torlak Kemallerin çağdaş versiyonudur.

Adana’daki ibretlik filmin benzerleri, geçmişin Türkiye’sinde de çokça görülmüştür.

Benzer senaryoların sahneye konmasına yakın geçmişteki en çarpıcı örnek, FETÖ elebaşı ve haşhaşilerinin teşebbüsleridir.

Adana olayları da Kuytul ve başında bulunduğu vakıf vasıtasıyla yeni bir emperyalist oyunun küçük bir dinî grup üzerinden sahnelenmeye çalışıldığının acı bir göstergesidir.

“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.” sözünün hikmetini akılda tutarak, 2016 yılının 15 Temmuz’unda yaşanan elim hadiseleri bir kez daha hatırlatmakta fayda mülahaza ediyoruz.

Kendini yıllarca dindar ve muhafazakâr bir cemaat olarak satan FETÖ’nün ihanet kalkışması yüzünden 251 vatandaşımız şehit olmuş, binlercesi de yaralanmıştır.

Nihai hedefi devleti ele geçirmek ve Türkiye’yi yeniden uydulaştırmak olan bu kanlı terör örgütü, o gün son hamlesini yapmış ama karşısında sarsılmaz millî iradeyi bulmuştur.

FETÖ, başarısızlığa uğratılıncaya kadar kendine hedef ve hasım olarak özellikle MHP’yi belirlemiştir.

15 Temmuz 2016’ya gelinceye kadar FETÖ’cü politikacılar, onları destekleyen medya ve kuruluşlar; MHP ve bilhassa Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli aleyhinde yakası açılmadık iftiralar üretmişlerdir.

Kuytul ve ne idüğü belirsiz vakfı da şimdi aynı alçak yönteme başvurmaktadır.

Millî bütünlük ve bekamızın sarsılmaz bekçisi olan MHP’nin kale gibi, kaya gibi duruşu; siyaset alanındaki dominant konumu ve özgül ağırlığı, millet nezdindeki itibarı, FETÖ ve ardıllarıyla taklitlerinin önünde en büyük engeldir.

Dahası, devletimiz güçlüdür. Fitne ve tefrika yayıcıların ipliğini çabuk pazara çıkarır.

En önemlisi; Yüce Allah, aziz ve necip milletimize tuzak kurmaya çalışanların tuzaklarını bozar, fitnelerini ayaklarına dolandırır.

Türkiye’nin bekası, milletimizin birlik ve dirliği yolunda MHP; büyük bir ciddiyet ve iştiyakla faaliyet göstermeyi sürdürecektir.

MHP; 53 yıldır olduğu gibi, bugün de bundan sonra da milletimizi iç ve dış tehlikelere karşı bilinçli ve müteyakkız tutma konusundaki görevini titizlikle yerine getirmeye devam edecektir.

Haddini ve çapını ölçmekten aciz ve zillet ittifakının oyuncağı olmuş bir meczubun temelsiz iddia ve isnatları yüzünden MHP’nin zan atında bırakılmasına asla müsaade edilmeyecektir.

Toplumsal barış ve huzurun bozulmasına, halkın duygu ve inançlarının istismar edilmesine izin verilmeyecektir.