Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı – İzmir Milletvekili Sayın Tamer Osmanağaoğlu’nun “Adım Adım 2023 – İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma Toplantıları” kapsamında Aydın Köşk’te yapmış olduğu konuşma. 29 Mayıs 2022
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı – İzmir Milletvekili
Sayın Tamer Osmanağaoğlu’nun
“Adım Adım 2023 – İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma Toplantıları” kapsamında Aydın Köşk’te yapmış olduğu konuşma.
29 Mayıs 2022

 

 

Kıymetli MYK Üyelerim, Saygıdeğer İl Başkanım, İlçe Başkanlarım, Değerli Hanımefendiler, Kıymetli Dava Arkadaşlarım hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla gerçekleştirilen Adım Adım 2023; İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma programlarımız çerçevesinde Aydın’da sizlerle birlikte olmaktan dolayı mutluyum.

Geçtiğimiz aylarda yine Aydın’ımızda, Adım Adım 2023; İl İl Anadolu programlarımız kapsamında sizlerle birlikte olmuş, Aydın’ı adım adım dolaşmış, Aydınlı hemşerilerimizle hasret gidermiştik.

Bugün ise hasretimizi tamamlamaya, gidemediğimiz yerlere revan olmaya, ulaşamadığımız yüreklere dokunmaya, giremediğimiz gönüllere girmeye geldik.

Sözlerimin başında “Efelerin diyarına” selamlarını ileten, Aydın yiğitlerine muhabbetlerini gönderen Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin selamlarını sizlere arz etmek isterim. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Aydınlı her hemşerimize ayrı ayrı selamlarını gönderdiler. Aydın’ımızı hasretle bağrına bastıklarını ifade ettiler. (Selam farzdır.)

 

Kıymetli Dava Arkadaşlarım, Saygıdeğer Hemşerilerim;

Ne mutlu ki Aydın tarihin her safhasında çelik gibi dirayetli bir duruş sergilemiş, aşılmaz bir sur misali ihanete geçit vermemiş, mümtaz şahsiyetlerin olduğu bir ilimizdir.

Çoluğundan çocuğuna; gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine, milli şuurun kalesi olmuş bu toraklar bizler için, Milliyetçi Hareket Partisi için, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli için, Cumhur İttifakı için çok büyük anlamlar taşımaktadır.

Yağmacı emperyalist zihniyetin kuklaları bu topraklara ayak basmaya yeltendiğinde, milli mücadele ruhunu bugüne değin ayakta tutan ruh bu topraklar da ortaya çıkmış, bekamız ne zaman tehlikeye düşse Aydın’ımızın yurdumuza kazandırdığı bu ruh her daim kendini göstermiştir.

Kurtuluş savaşının besmelesi; Efelerin namlusuna sürdüğü mermilerle bu topraklarda çekilmiş,

Aydın’ın efelerinin duruşu hürriyet sevdalısı Türk milletine ilham olmuştur.

Aydınlının mücadele azmi ve fedakârlıkları ismini tarih sayfalarına altın harflerle yazdırmış, asrı aşan sesi bugünlere değin ulaşmıştır.

İlk günkü aşkla, ilk günkü inanmışlıkla, ilk günkü gibi yere sağlam basan adımlarıyla…

İşte; Milliyetçi Hareket Partisi kana kana içilecek bu tarihi tecrübe pınarından beslenen, inançlarının derinliğiyle anlaşılması güç olsa da her zaman doğruyu haykıran, irfanının genişliğiyle her zaman Hakkı savunan köklü siyaset okulunun ta kendisidir.

Kendi hedeflerini kendisi belirleyen, hedeflerine ulaşmak için kendi tarihinden feyz alan, kendi tarihine, insanına ve hakkı gasp edilmeye çalışılan bütün insanlığın hakkına karşı sorumluluğunun farkında olan partimiz, bugün de bu sorumluluk bilinciyle hareket etmekte, geleceğe dair stratejilerini bu sorumluluk bilinciyle uygulamaktadır.

Bugün bu salonda mensubiyet şuuruyla hareket eden, tarihi sorumluluklarının bilincinde olan hemşerilerim vardır.

  • Başkalarının senaryolarına figüranlık yapanların aramızda yeri yoktur.
  • Aradığını bilmeyenlerin, bulduğunun kıymetinin farkında olmayanların bu cemiyette barınma şansı yoktur.
  • Çalışmaktan geri duranların, emek vermekten imtina edenlerin, samimiyetle ter dökenlerin mücadelesini itibarsızlaştırma gayreti içinde olanların bizimle yol yürüme şansı olmamıştır, olmayacaktır.

Biliyoruz ki inancımız ve imanımız tamdır.

Samimiyetimiz ve dürüstlüğümüzün sadakası hepsine yetecektir.

İlkelerimiz ve ülkülerimiz gözleri kamaştıran ışığı ile geleceğimizin değişmeyen pusulasıdır.

İşte bu yüzden Milliyetçi Hareket Partisi;

  • Her zaman bir adım önde,
  • İradesini ikbal düşkünlüğüne feda edenlerin hedefinde,
  • Milli kaderin tayininde yön veren konumda,
  • Türkiye ile hesabı bulunanların hedefindedir.

Buradan, duruşuyla ve iradesiyle her zaman umutlarımızı taze tutmamıza vesile olan Aydın’dan, sizlerin huzurunda beyan etmek istiyorum:

Bekamızdan taviz vermeyeceğiz!

Siyasi dolandırıcılara fırsat tanımayacağız.

Karamsarlığı, kötümserliği kapımızdan içeri sokmayacağız.

Eğilmeyeceğiz, yolumuzdan dönmeyeceğiz, Geleceğin Lider Ülke Türkiye’si hedefimizden asla dönmeyeceğiz!

Kıymetli Hemşerilerim, Saygıdeğer Dava Arkadaşlarım;

Tarihimiz bizlere göstermiştir ki vahdette huzur, ayrılıkta şer vardır. Bu düsturla, Cumhur İttifakı çatısında çıktığımız kutlu yolculuk Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın somutlaşan siyasi iradesiyle devam etmektedir.

Cumhuriyet Tarihinin üçüncü evresini başlatan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Cumhur İttifakının en önemli reformlarındandır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi insanımızı ablukaya almaya çalışanlara verilen en güzel cevap, devletimizi boğmaya çalışanlara karşı en büyük silah, gözünü Türkiye’ye çevirmiş yardım bekleyen dost ve kardeş ülkelerin beslendiği en büyük umut çeşmesidir.

İşte bu yüzden;

Yeni hükümet sistemi saldırı altına alınmakta, kriz ve kargaşa çığırtkanları istismar siyasetlerinin hedefine bu sistemi koymaktadır.

Cumhur İttifakının aldığı kararlardan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle atılan hızlı adımlardan kimler rahatsızdır?

  • Irağın Kuzeyinde inlerinde saklanan, bulunduğu yerde imha edilen, çocuk istismarcısı, bebek katili, uyuşturucu kaçakçısı PKK’lılar ve onlardan icazet alanlar rahatsızdır.
  • Suriye’nin Kuzeyinde yeşertilmeye çalışılan ihanetin bağrına Türk Devletinin ok gibi saplanmasıyla afallayan kukla yerli siyasetçiler rahatsızdır.
  • Libya’da, Akdeniz’de Balkanlar’da, Akdeniz’de ve Karadeniz de sözü geçen, küresel siyasetin etkin aktörlerinden birisi olduğunu 15 Temmuz FETÖ’cü işgal girişimine rağmen net bir şekilde gösteren, bir Türkiye Cumhuriyeti’nden, ağababalarının oyunu bir kalemde bozulan Fethullahçı Terör Örgütünün yüreksiz figüranları rahatsızdır.
  • Gevşekliği maharet kabul edenler, acziyete pirim vermemizi bekleyenler, yılgınlık için de bir Tür milleti hevesinde olanlar, fitne ve fesat ile gerçek gündemden uzak, milletinin sesine kulaklarını tıkamış bir Türkiye Cumhuriyeti devleti arzu edenler rahatsızdır.

Hiç şüpheniz olmasın, devlet düşmanlarını rahatsız etmeye devam edeceğiz.

Hiç şüpheniz olmasın; ihmal içinde olmayacak, atılması gereken adımları atmaktan çekinmeyecek, Türk Devletinin ve coğrafyamızın geleceğine mührümüzü vurma irademizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.

Ekonomik dalgalanmalarla geleceği şekillendirebileceklerini sananlar tarihi fırsatları değerlendirmemizi engelleyemeyecektir.

Onurlu, huzurlu ve kudretli geleceğimizin önünde hiç kimse duramayacaktır.

Her kapıyı çalacak, her yüreğe dokunacak, her insanımızı kucaklayacak, her yere ayak basacak, her gönüle ne şart altında olursan olsun ulaşacağız.

Ben demeyeceğiz! Biliyoruz ki ben demek şeytanın işidir.

Bencillik yapmayacağız. Biliyoruz ki bencillik iblisin eylemidir.

Kibirlenmeyecek, böbürlenmeyecek, insanımıza tepeden bakmayacak yanı başımızdaki insanımızın kötü bir duruma düşmesi için fırsat kollamayacağız.

Gerçek bir Müslüman gibi kardeşimizin bir ayıbı varsa örtecek, gerçek bir Ülkücü gibi dava arkadaşlarımıza sırtımızı bir dağa dayıyormuş gibi dayayacağız.

İştahı kabarmış bir şekilde ayrılığa düşmemizi bekleyenlerin, nefsi kamçılanmış bir şekilde Türk milletinin birbirine düşmesini arzulayanların beklentilerini boşa çıkarmaya devam edeceğiz.

Nereden nereye geldiğimizi net görecek, güzel anlatacak, kararan kalplere ışık olup gönülleri aydınlatacağız.

Bugün:

  • Stratejisini kendisi kuran,
  • Kuralları kendisi belirleyen,
  • Caydırıcılığını her ortamda ve her şart altında gösteren,
  • Yaptırımını tereddüt etmeden ispat eden,
  • Siyaseti ve diplomasisiyle bir adım önde olmayı başaran,
  • Tarihi ülkülerine devlet ve millet aklıyla yürüyen Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugünlere kolay gelmemiştir. Gelmediği için de elimizdeki mukaddes cevheri 3-5 ilkesiz itibarsız  ve iradesiz karaktersiz de teslim etmeyeceğiz.

Kıymetli Aydınlı Hemşerilerim, Saygıdeğer Dava Arkadaşlarım, Basınımızın Mümtaz Mensupları;

Atalarımızın çok güzel bir sözü vardır. Derler ki; mert kovalar namert kaçar! Bugün mert kovalamakta namert ise kaçmaktadır. Masallarla, hikayelerle, palavralarla gündem meşgul etmeye çalışanların durumu budur.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti:

  • Karadeniz’in Kuzeyinde açılan yeni bir cephede haklarını muhafaza etmeye çalışırken,
  • Her gün bir yenisinin eklendiği, Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de, Karabağ’da beka mücadelesi verirken,
  • Afrika’nın Kuzeyinde yeni yüzyılın haritalarını çizmeye çalışan kan emicilerle tarihi bir mücadeleye girişmişken,
  • Üyesi olduğumuz Uluslararası Kurum ve Kuruluşların, Türkiye’yi yok sayarak hareket etmesine “Orada Dur!” derken,  Zillet İttifakından bir söz duyan var mıdır?

HDP’yi gücendirmemek için varlığını uçurumun kenarına getiren CHP’den, onun Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, Türk milletinin mücadele azmine katkıda bulunan bir söylemine şahitlik eden var mıdır? 

6+1’lik zillet birlikteliğinin hevesli üyelerinden, her yer kandil her yer direniş sloganları atılan mitinglerin merkezi haline gelmiş CHP’nin yol arkadaşı Meral Akşener’den, partisi İP’ten milli bekamızın haklarını savunan bir cümle işiten var mıdır?

Geçmişi karanlık, siyasi itibarı ayaklar altında olan İngiliz beslemelerinden, ekmeksiz kalmış ABD evlatlıklarından, Allah rızası için memleketin hayrına bir cümle duyan var mıdır?

Soruyorum:

Ukrayna- Rusya Savaşı başladığı günün gecesinde “S-400 Füzelerini geri verelim” diyerek NATO sözcülüğü yapan Meral Akşener’e soruyorum: Kaç gün geçti Sayın Akşener, terör yuvası haline gelmiş İsveç ve Finlandiya’nın şartsız bir şekilde NATO’ya alınmak istenmesine neden net bir şekilde karşı çıkmıyorsun?

Mitinglerinde “Her yer Kandil, Her Yer PKK” sloganları atılan CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na soruyorum:  Kaç yıl geçti Sayın Kılıçdaroğlu, Mavi Vatan haritasını tıpkı Yunan Başbakanı gibi saldırgan ve yayılmacı olarak gören Danışmanını, Milletvekilini, Çeviköz’ü neden görevden almıyorsun?

Karşı çıkamazlar, Görevden alamazlar!

Çünkü iradeleri ipotekli, siyasetleri görevli, koltukları ise kıymetlidir?

Türk milleti yaşananları görmekte, güzel günlerin yakın olduğunu bilmektedir.

Faturalar üzerinden Türk milleti ile olan hesaplarını görmek isteyenleri de iyi tanımaktadır.

Varsa bir aksilik giderilecek, varsa kötü giden iyileştirilecek, varsa yanlış yapılan düzeltilecektir.

Hamd olsun devletimiz vardır, devletimiz her türlü zorluğun üstesinden gelecek kudrete sahiptir.

Çünkü Devleti kuran, vatanı kurtaran, müşkülatları yerlere seren, zorlukları bir bir aşan cesaretin sahibi Türk milleti Devletinin yanındadır. Aydınlı devletinin arkasındadır!

Kıymetli dava arkadaşlarım, Saygıdeğer Misafirler;

Bir hafta önce Diyarbakır’daydık.

Diyarbakırlı hemşerilerim bizleri bağrına bastı, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin selamlarının başlarının tacı yaptı.

Her bir köşesinde Selçuklu’nun mührü bulunan, her bir taşında Artukluların imzasını taşıyan kadim Türkmen kendi Diyarbakır’da çok faydalı çalışmalarımız oldu. Orada; 2021’in Kasım ayında vefat eden, Diyarbakır’ın evladı Sezai Karakoç’un şu mısralarını tekrar hatırladım.

Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.

Halbuki biz sussak, tarih susmayacak.

Tarih sussa, hakikat susmayacak.

Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.

Hâlbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar.

Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar.

Tarihin azabından kurtulsalar, Allah’ın gazabından kurtulamayacaklar!

Evet…

Susmayacağız; adım adım ilerleyeceğiz, tane tane anlatacağız. Verdiğimiz mücadeleyi, mücadele verdiklerimizi, mücadele azmimizi yitirmeden anlatmaya ve aydınlatmaya devam edeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Sabırla dinlediğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum. Sağ olun var olun. Allah’a emanet olun.

Ne Mutlu Türk’üm Diyene!