Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri – Bursa Milletvekili Sayın İsmet Büyükataman’ın “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanımıza yönelik sataşmalarına cevaben” yaptığı yazılı basın açıklaması. 16 Kasım 2022
Ana SayfaAna Sayfa  

Kadrolar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri – Bursa Milletvekili
Sayın İsmet Büyükataman’ın
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanımıza yönelik sataşmalarına cevaben” yaptığı yazılı basın açıklaması.
16 Kasım 2022

 

Yabancı başkentlerde, kirli para çetelerinin kapısında iktidar dilenciliği yapan Kılıçdaroğlu dünkü grup toplantısında düştüğü durumu idrak edemeyen bir pişkinlik ile “ Ülkücü ve Milliyetçi” olduğunu iddia etmiş ve daha önce kendisinin de “evet” oyu verdiği tezkere metinleri üzerinden Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’yi hedef almıştır.

Kılıçdaroğlu aynı konuda geçmişte cevabını almış olmasına rağmen “yabancı asker postallarının Türkiye topraklarını çiğnemesine neden Bahçeli 'evet' dedi” diyerek ipe sapa gelmez iftiralarla Sayın Genel Başkanımıza ve partimize saldırmaya devam etmiştir.

Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli 2 Kasım 2022 tarihli grup toplantımızda “Hiç kimsenin topraklarımızı çiğnediği, çiğnemeye cüret edeceği falan yoktur. Bu iddia kuyruklu yalandır” sözleriyle Kılıçdaroğlu’nun iftiralarını boşa çıkarmış ve Kılıçdaroğlu’ndan aksini ispat edecek bir cevap gelmemişti.

Ayrıca 8 Ekim 2019 ve 7 Ekim 2020 tarihlerinde TBMM’de görüşülen, aynı ifadelerin bulunduğu tezkere metinlerine “evet” oyu veren Kılıçdaroğlu’nun tutarsızlığı gözler önündedir.

Hamaset ve iftiralar ile hedef saptırarak terör örgütlerinin moral kaynağı olan Kılıçdaroğlu’nun tezkere konusundaki iki yüzlülüğünü artık bilmeyen kalmamıştır.

Türk askerinin Irak ve Suriye'deki görev süresini uzatan Cumhurbaşkanlığı tezkeresine HDP ile el ele vererek ‘hayır’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu duruşu ancak eli kanlı kalleş terör örgütleri tarafından destek bulmaktadır.

Zillet İttifakı’nın gizli ortağı HDP’nin desteğini kaybetmemek için tezkereye “hayır” oyu veren Kılıçdaroğlu’nun her konuda olduğu gibi bu konuda da samimiyetsizliği ortadadır.

Emperyalizmin gölgesinde düştüğü ihanet çukurunda siyaset yaptığını sanan Kılıçdaroğlu’nun “Ülkücüyüm ve Milliyetçiyim” diyerek siyasi dolandırıcılığa soyunması da başarısız bir kara mizah örneğidir.

Sayın Kılıçdaroğlu’na şu soruları yöneltiyor ve vereceği ya da veremeyeceği cevapları başta CHP seçmeni olmak üzere aziz Türk milletinin takdirine bırakıyoruz.

Büyük Türk Milliyetçisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün CHP’sini ABD sokaklarında, açıklamasını hala yapamadığı hamburger masalarında peşkeş çeken Kılıçdaroğlu mu vatanseverdir?

İngiltere ve ABD sokaklarından Türkiye Cumhuriyeti’ne “narko-devlet” iftirasını utanmadan atan Kılıçdaroğlu mu milliyetçidir?

Türkiye düşmanlarını kapı kapı gezerek, ne yazık ki Cumhuriyet Halk Partisi’ni, “manda ve himaye cemiyeti” olmaya namzet bir duruma düşüren Kılıçdaroğlu mu milliyetçidir?

Terörle mücadele yasasını uluslararası normlara göre güncelleyeceğini söyleyerek terör örgütlerine umut veren, terörün patronlarına iradesini teslim eden Kılıçdaroğlu mu Ülkücüdür?

Türk ordusuna aşağılıkça “kimyasal silah” iftirası atan ve terör örgütlerinin beğenisini toplayan TTB Başkanına sahip çıkan Kılıçdaroğlu mu ülkücüdür?

“Biz YPG’yi terör örgütü olarak görmeyiz” diyerek eli kanlı bebek katili teröristleri “halkını savunan bir örgüt olarak görürüz” sözleriyle savunan Kılıçdaroğlu mu ülkücüdür?

Zillet İttifakı ortağı HDP’nin “Cumhuriyet 100 yıllık bir yıkım sürecidir” sözleriyle Cumhuriyetimize hadsizce saldırmasına tek kelime edemeyen Kılıçdaroğlu mu Atatürkçü, vatanseverdir?

İngiltere ve ABD sokaklarında “batıcı” olduğunu söyleyip Türkiye’ye iftiralar savuran Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’ye gelince bir anda “milliyetçi” kesilmesi artık aziz milletimizce bir alay konusu haline gelmiştir.

Maskesi her düştüğünde, hamaset yaparak kendini meşrulaştırmaya çalışan Kılıçdaroğlu şunu iyi bilsin ki; hiçbir ülkücü ülkesine ihanet eden bölücülerle kol kola olmaz, hiçbir milliyetçi Türk ordusuna iftira atanları himaye etmez, hiçbir vatansever hiçbir Atatürkçü emperyalistlerin kapı eşiğinden ülkesine iftiralar savurmaz.

Türkiye düşmanlarının, terör yandaşlarının senaryolarında figüran olan Kılıçdaroğlu’ndan da ne ülkücü, ne milliyetçi, ne Atatürkçü, ne de vatansever olmaz!