SEYFETTİN YILMAZ

Meclis Konuşması : 07 Şubat 2012

Ağaçlandırma ve Erozyonla Mücadele Kurumu Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınması07 Şubat 2012Belge Sahibi :

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin ağaçlandırma ve erozyonla mücadele kurumu kurulmasına ilişkin kanun teklifinin lehinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, bu kanun teklifimiz gerçekten çok önemlidir. Bugün ülkemiz topraklarının yaklaşık yüzde 87’sinde şiddetli ve orta şiddetli olmak üzere erozyon mevcuttur. Baktığımızda tarım alanlarının yüzde 59’unda, orman alanlarının yüzde 54’ünde, mera alanlarının yüzde 64’ünde şiddetli bir şekilde erozyon mevcuttur. Şimdi bu erozyonla mücadeleyle ilgili topyekûn bir savaş yapmamız gerekiyor. Türk ormancısı yıllardır yaptığı projelerle erozyonla ilgili mücadeleyi hakkıyla yapmaya çalışmıştır. Burada eksik olan şu: Erozyon, hepimizin bildiği gibi sadece orman alanlarında değil, tarım alanlarında ve özel idarenin sorumluluk sahalarında da yoğun bir şekilde devam etmektedir.

Bugün Sayın Bakanımızın ne yazık ki ormancılıkla ilgili politikalarına baktığımızda tamamen yapboz üzerine kurulmuş bir politikayla hareket etmektedir. Sayın Bakanımızın şahsına saygımız sonsuzdur, hocalığına saygımız sonsuzdur ama ondan ricamız şu: Tarih yazan ormancılarından fikir almadan ormancılık politikası geliştirmeye çalışıyor; sivil toplum örgütlerini, ormancılığa emeği geçen şahısları dikkate almadan ormancılık politikası yapmaya çalışıyor. Hepiniz biliyorsunuz, buradaki yaptığı sunumda Türk ormancılarının tarih yazan hizmetlerini övünerek anlatıyor. Peki, bunları övünerek anlatırken mirasyedi anlayışıyla geçmişte yapılan güzel çalışmaları yok sayarak orman teşkilatını yalnızlaştıran, ötekileştiren çalışmalara niye imza atıyorsunuz?

Bakın burada altı ay içerisinde beş altı tane kanun hükmünde kararname çıkarttı. Dün yaptığını ertesi gün bozdu. Aradan bir ay-iki ay geçmeden yeni kanun hükmünde kararnameler getirerek bir teşkilatın yapısıyla oynadı. Şimdi erozyonla ilgili birimleri her zaman savunuyoruz. Ben de bu teşkilatın bir mensubuyum. Orman Genel Müdürlüğü ormancılığın ana dinamosudur ve çok önemli hizmetlere imza atmıştır. Bütün birimleri Orman Genel Müdürlüğünün bünyesine bağlarken bir bakanlık oluşturmak, günübirlik aldığı kararlarla “Üç ana birim oluşturacağım.” diye Çölleşme ve Erozyon Kontrol Genel Müdürlüğü kurdu. Bu Çölleşme ve Erozyon Kontrol Genel Müdürlüğünü kurarken esas erozyonla ilgili birimleri Orman Genel Müdürlüğü bünyesine bağladı. Bugün çölleşmeyle ilgili kurduğu Genel Müdürlük ancak bir şube müdürlüğü işlevini yapabilecek şekilde planlanmış ve organize edilmiştir. Bir teşkilatın yapısıyla oynadığınızda sıkıntıları beraberinde getiriyorsunuz. Bakın, aynı Hükûmet döneminde -iyi orman mühendisi meslektaşımız da var burada 2-3 tane- dokuz tane Bakanlık bölge müdürlüğü kaldırıldı. Neden dolayı? Çift başlılık yaratmayalım diye. Fakat bugün bakıyoruz, aynı Bakan, hangi mantıkla hareket ediyorsa, on altı tane bölge müdürlüğü ihdas etti ve bu Bakanlık bölge müdürlüklerinin içi tamamen boş, hiçbir işlevleri yok. Birilerini makam sahibi yapmak adına kurduysanız bunlar yanlıştır. Bugün ormanlarımızın yüzde 50’si verimsizse ve ülkemizin yüzde 27’si ormanlarla kaplıysa, bir teşkilatın ana omurgasıyla, ana yapısıyla bu kadar oynamak hakkına sahip değilsiniz.

Bakın, açık söylüyorum: Sizin yaptığınız uygulamalar, Sayın Orman ve Su İşleri Bakanının yaptığı uygulamalar daha geçen gün yapılan orman mühendisleri seçimlerinde karşılık bulmamıştır. Tarihinde olmayacak bir şekilde “İdarenin listesi” diye orman bölge müdürlerini devreye sokarak, başmüfettişleri aday göstererek, orman genel müdür muavinlerini “koordinasyon” adına atayarak seçimlere girildi ve bütün Türkiye'nin her tarafında yapılan seçimlerin sonucunda bir hezimete uğradınız. Sayın Bakan, bu, şunu gösteriyor: Sizin politikalarınız ormancılar tarafından kabul görmüyor.

Ormancıları hepimiz yakından biliriz; yirmi dört saat, mesai esasına bağlı kalmadan, işçisinden memuruna mühendisinden yöneticisine kadar yazın köz üstünde yangınlarla mücadele, kışınsa kar üzerinde “of” bile demeden yoğun bir çalışma yapan bir teşkilattır. Bu teşkilatla bu şekilde oynarsanız mirasyedi pozisyonuna düşersiniz. Bugün anlattıklarınız geçmişte yapılan çalışmaların ürünleridir. Onun için, lütfen, Orman Genel Müdürlüğünün, Orman Bakanlığının yapısıyla çok fazla oynamayın.

Ben, hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

SEYFETTİN YILMAZ Tarafından Yapılan Meclis Konuşmaları

Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi

Bu iddiaları söyleyenler Anadolu’da Ali amca, Ayşe teyze değil, bu iddiaları söyleyenler Türkiye Cumhuriyeti’nin savcısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin polis teşkilatı

16 Şubat 2012Detay İçin Tıklayınız
Ağaçlandırma ve Erozyonla Mücadele Kurumu Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınması

Tarım alanlarının yüzde 59’unda, orman alanlarının yüzde 54’ünde, mera alanlarının yüzde 64’ünde şiddetli bir şekilde erozyon mevcuttur

07 Şubat 2012Detay İçin Tıklayınız
Tarımda kullanılan elektrikle ilgili sorunlar hakkındaki CHP Grup önerisi

İktidar partisi parmak çoğunluğuna dayanarak muhalefet tarafından milletin lehine verilen bütün önergeleri red02 Şubat 2012Detay İçin Tıklayınız

Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı

Habur’da çadır mahkemeleri kuruldu. BDP’yle beraber alkışlıyordunuz. Oslo’da Başbakan adına temsilcisi MİT Başkanı görüşürken hep beraber alkışlıyordunuz. Bugün ne oldu?

19 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız
Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı

Halkımızın bizatihi kendisi tarafından referandumla kabul edilmiş bir metnin halkamızın vekilleri aracılığıyla değiştirilmesi, bizlere bu yetkiyi veren halkımızın doğrudan zuhur eden iradesine karşı saygısızlıktır

19 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız
Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü bütçesi

645 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle Orman Genel Müdürlüğünde ihdas edilen 900 adet mühendisin derhâl alımının yapılması gerekiyor ama bir sürü umut verdik bu genç ormancılara, yılın sonu geldi almadık

14 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız