YUSUF HALAÇOĞLU

Meclis Konuşması : 10 Kasım 2012

10 KASIM10 Kasım 2012Belge Sahibi :

KAYSERİ MİLLETVEKİLİ PROF. DR. YUSUF HALAÇOĞLUNUN

10 KASIM ATATÜRKÜ ANMA GÜNÜ NEDENİ İLE

TBMM GENEL KURULUNDA YAPTIĞI KONUŞMA

-10 KASIM 2012-

Değerli Başkan, Türk milletinin değerli milletvekilleri; öncelikle helikopter kazasında hayatını kaybeden, şehit düşen 17 askerimize Allah'tan rahmet, Türk milletine ve ailelerine sabırlar niyaz ediyorum.

Aramızdan ayrılışının 74'üncü yılında cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında, onun en büyük eserinin çatısı altında 10 Kasımı üzüntü ve keder yerine, bıraktığı eserlerin izinde ülkeyi daha da ileri götürebilmek adına neler yapılabileceğinin ortaya konulması gereken bir gün olarak görmeliyiz. Bu şekilde, ona ve silah arkadaşlarına olan minnet borcumuzu yerine getirebiliriz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk bir kurtuluş destanının en büyük kahramanı olarak sadece tarih sayfalarının derinliklerinde değil, yüce Türk milletinin gönlünde ve kalbinin tam ortasında sevgi yumağı hâlinde bulunmaktadır. Atatürk'e olan sevgi ve saygımız dünya var oldukça devam edecektir. Onun vatanı adına yapmış olduğu hizmetleri gençlerimize en iyi şekilde anlatmalı ve öğretmeliyiz. Anlatmalıyız ki çok büyük zorluklar içerisinde kazanılan Kurtuluş Savaşı'nın ve kurulan cumhuriyetin değeri daha iyi anlaşılsın.

Onun hayatına baktığımızda ömrünün önemli bir döneminin hep savaşlarla, ülke savunmasıyla geçtiğini görürüz. 1911-1912'de Trablusgarp Savaşı'nda, 1912-13'te Balkan Savaşı'nda, 1915-16'da Çanakkale Savaşı'nda, 1916-17'de Kafkasya cephesinde, 1917-18'de Sina ve Filistin cephesinde ve nihayet, 1919-23'te Milli Mücadele Dönemiyle Kurtuluş Savaşı'nda çeşitli cephelerde vatan müdafaasında bulunmuştur. Hayatının hemen her dönemini cephelerde geçiren Atatürk hiçbir zaman şahsi menfaatini düşünmemiş, kendisini Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine adayarak sadece milletin menfaatleri doğrultusunda hareket etmeyi yegâne bir yol olarak görmüştür.

Atatürk Samsun'a çıktığı andan itibaren Türk milletinin gerçek önderi olmuştur. Bundan sonra artık dilediği gibi çalışma ve Türklüğün kurtuluşu işini özgür bir kumandan olarak ele alma imkanına kavuşmuştur. Her türlü zorluğa ve işgal güçlerinin görevden alınması için yaptıkları baskılara ve çocuk yaşlarından itibaren sırtında şerefle taşıdığı üniformasını bile çıkarmak durumunda kalmasına rağmen, mücadele ruhunu kaybetmeyerek, uğruna büyük fedakarlıklar gösterdiği halkıyla bütünleşip yüksek bir irade sergilemiştir. Amerikan mandası altına girmeyi savunan ve Milli Mücadele'yi macera olarak niteleyenlere karşı, onun ülkenin kurtuluşu konusundaki sarsılmaz imanı Türk milletini emperyalist güçlerin pençesinden kurtarmıştır. Sevr'i imzalayarak Türk ordusunun silahtan tecrit edilerek terhis edilmesine onay verenlerin kabul edilmez ihanetlerine ve buna karşılık âdeta yoktan var edilen milli kuvvetlerle, her türlü imkânsızlığa rağmen, milletin azim ve kararı ile direnç gösterilme başarısı elde edilmiştir. Onun ortaya koyduğu iradeye göre, milli gaye için hizmette bulunanlar, inanç ve sağlamlığına sahip olmalı, çıkabilecek her tehlikeye göğüs germeye hazır bir tavır ve vaziyet almalıdırlar. Başarıya ulaşmak için millî hareketin öncelikle zihinlerde, yüreklerde başlatılması; insanların mutlaka buna bir inançla bağlanması ve ancak o duruma gelince Milli Harekat'taki yerini alması, görevin ve hizmetin en üstün şekilde başarılması için şart olarak görülmüştür. Bu anlayış ile düşman, ülkeden atılmıştır.

29 Ekim 1923'te, Cumhuriyetin ilanını izleyen dönem, coşkulu bir etkinlik ve yeniden doğuş dönemidir. Atatürk'ün burada çizilen manevi portresi göz önünde tutulacak olursa büyük değişimin meydana geldiği, özellikle öğretimde çağdaş bilimlere ağırlık verildiği, ülke kapılarının Batı tekniğine açıldığı, İsviçre medeni hukuku ile İtalyan ceza hukukunun ve Latin harflerinin kabul edildiği, Avrupa örneklerine uygun birçok toplumsal ve kültürel kurumlarla birçok eğitim ve sanat kurumlarının kurulduğu, giyim kuşamda değişiklik gibi büyük atılımların gerçekleştirildiği bir tablo karşımıza çıkar. Birbirini süratle izleyen bu aşamaların son amacı, ülkeyi özenle hazırlanan bir plan gereğince muasır medeniyetlerin üzerine çıkarma ülküsüdür. Bunu, büyük Nutuk'unda şu şekilde ifade eder: "Efendiler, bu beyanatımla milli hayatı hitam bulmuş farz edilen büyük bir milletin, istiklalini nasıl kazandığını ilim ve fennîn en son esaslarına müstenit millî ve asri bir devleti nasıl kurduğunu ifadeye çalıştım."

Atatürk'ü anlamak onun fikirlerini çok iyi bilerek tatbik etmekten geçer. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulması bir devrin yeniden yazılmasıdır adeta. Yurdun dört bir yanı işgal altında inlerken, bağımsızlık ateşi hiçbir zaman sönmeyen Türk milletine önderlik yapan Atatürk, milletimizin esaret altında yaşamasını asla kabul etmeyerek tarih sayfalarındaki inancın zafere dönüştüğü en büyük bağımsızlık savaşının mimarı olmayı hak etmiştir. Atatürk'ü anlamak O'nun ilke ve inkılaplarını çok iyi bilmek ve uygulamak demektir. Atatürk'ün, halkını ülke yönetiminin tek sahibi yapması, ülkenin öz kaynaklarını da milletin hizmetine vermesi onu son derece vatan ve millet sevdalısı bir lider olarak tarihe nakşetmiştir.

10 Kasım, koskoca bir milletin aynı anda ağladığı, aynı anda üzüldüğü, aynı anda bir kişiyi hatırladığı bir tarih olarak akıllara kazınmıştır. Yüce Türk milletini içine düştüğü durumdan kurtarmak için canla başla ve canını hiçe sayarak çarpışan, şanlı tarihimize birbirinden güzel notlar ve zaferler kazandıran Mustafa Kemal Atatürk, bu tarihte ebediyete göç etmiştir.

Bir milletin onu bu kadar tutkulu sevmesinin altında işte yukarıda bahsettiğimiz bu fedakârlığı ve bütün karşı çıkışlara rağmen, azim ve kararlılıkla düşmanın yurdumuzdan atılmasındaki başarısı yatmaktadır. Ve her şey bittiğinde, laik, demokratik ve bağımsız bir ülkenin temellerini atmıştı. Gözlerini dünyaya kapatırken Mustafa Kemal Atatürk bu ülkeyi gençlere emanet etmişti. Bu yüzden gözleri açık gitmedi çünkü her Türk genci ondan devraldığı bu kutsal emaneti nasıl daha ileriye taşıyacağını çok ama çok iyi biliyordu çünkü her türlü ahval ve şartta ihtiyaç duyacağı en büyük gücün damarlarındaki asil kanda mevcut olduğuna inanmıştı.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; unutulmasın ki, Mustafa Kemal Atatürk gibi tarihî şahsiyetler gönüllerde yer tutmak için değil, özverili çalışmaları ve hizmetleri ile geniş toplum kitlelerinin gönüllerini kazanmışlardır. Tarih geçmişin bir aynasıdır. Muhakkak ki, iyi veya kötü herkesin görüntüsü mutlaka bir gün gözler önüne serilecektir. Ne mutlu Mustafa Kemal Atatürk gibi milyonların gönlünde taht kuranlara!

Bu vesileyle, 74'üncü ölüm yıl dönümünde, dünyada ezilen halklara da örnek olan Mustafa Kemal Atatürk'ü MHP Grubu adına rahmet ve minnetle anarken Cenab-ı Allah'tan nur içinde yatmasını niyaz ediyorum.

YUSUF HALAÇOĞLU Tarafından Yapılan Meclis Konuşmaları

TÜRKÇE DIŞINDA BİR BAŞKA DİLDE SAVUNMA

Bir ülkede kendi içinde bile 21 Aralık 2012Detay İçin Tıklayınız

10 KASIM

Atatürk'ün, h10 Kasım 2012Detay İçin Tıklayınız

YEREL YÖNETİMLER YASASI

Bunu17 Ekim 2012Detay İçin Tıklayınız

BALKAN SAVAŞLARI

Tarihte gördüğümüz gibi bir d09 Ekim 2012Detay İçin Tıklayınız

YARGI PAKETİ

Adalet iktidarla veya muhalef01 Temmuz 2012Detay İçin Tıklayınız

YARGI PAKETİ

Aslında istiklal mahkemeleri 01 Temmuz 2012Detay İçin Tıklayınız

CEZA MUHAKEMESİ KANUNU

“Mülk” dediğiniz 30 Haziran 2012Detay İçin Tıklayınız

İNSAN HAKLARI KURUMU

Bu kurumun gerçek işlevini ye20 Haziran 2012Detay İçin Tıklayınız

İNSAN HAKLARI KURUMU

Bu kurumun gerçek işlevini ye20 Haziran 2012Detay İçin Tıklayınız

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

Dolayısıyla, 14 Haziran 2012Detay İçin Tıklayınız

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

Bu sistemi ku13 Haziran 2012Detay İçin Tıklayınız

YABANCILARA MÜLK SATIŞI

Bakın, ülkenin yüzde 10&rsquo03 Mayıs 2012Detay İçin Tıklayınız

YABANCILARA MÜLK SATIŞI

Yarın da bunun huzuru mahşerd02 Mayıs 2012Detay İçin Tıklayınız

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU

Değerli milletvekilleri, düşünün ki bir ülk22 Mart 2012Detay İçin Tıklayınız

Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi

Sadece bu dünyada değil, öbür dünyada Allah’a karşı da sorumluluğunuzu göreceksiniz. Bu toplumu, bu milleti bu hâle sokmak hakkı kimse tarafından size verilmemiştir

16 Şubat 2012Detay İçin Tıklayınız
Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı

“Anayasa” dediğimiz yasa, kanunların üstünde olan yasalardır. Bir kanunla Anayasa’yı değiştirmeniz veya Anayasa’nın üstüne çıkmanız mümkün değildir

19 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız
Türkiye'nin kapalı Maraş bölgesini Rumlara verme gibi bir düşüncesi tamamen uluslararası hukuka aykırıdır

Vakıf emlak yağmasının önemli bir bölümünü oluşturan ve 1913 yılında gasbedildiği tespit edilen Kapalı Maraş bölgesindeki taşınmazlar Abdullah Paşa ve Lala Mustafa Paşa vakıflarına aittir. Bununla ilgili belgeler, on sene önce Maraş bölgesinde bir otel

04 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız
KKTC'NİN SU İHTİYACININ KARŞILANMASI

1571’de Kıbrıs’ın04 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesinin İşleyişine Dair Anlaşma

Türkiye’nin Türk cumhuriyetleriyle maalesef son zamanlarda yakından ilgilenmediğini görüyoruz ve Hükûmet Programı’nda bu konuda ciddi maddeler yer almamaktadır

03 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız
SOYKIRIM İDDİALARI

Katillere saldıranlar bile idam edilmiş.

22 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız
Atatürk Kültür Dil ve Tarik Y. Kur, Atatürk Araş. Mrk. AKM, TDK, TTK Bütçeleri

Hem “Tümüyle askerî darbe kanunlarından ve Anayasası’ndan kurtulalım.” diyeceksiniz  hem de o dönem kanunlarından daha kötü bir kanun hazırlayacaksınız. Aslında yapılması gereken Atatürk'ün kurduğu Türk Tarih Kurumu ile Tür

09 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız
2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU

Dünyanın hiçbir ülkesinde, bi09 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız

Gündem Dışı Konuşma

Kayseri Milletvekili Halaçoğlu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki terör olaylarıyla ilgili konuştu

15 Temmuz 2011Detay İçin Tıklayınız
DİYARBAKIR SİLVANDA ŞEHİT OLAN 13 ASKERİMİZ

Tarihçi kimliğimle de şunu özellikle belirtmek isterim, Atatürk’ün sözü: “Tarih, ihtiyatsızlar için merhametsizdir.”

15 Temmuz 2011Detay İçin Tıklayınız