Meclis Konuşması : 21 Mart 2012Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri Görüşülmekte olan 194 sıra sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun ve Kamu İhale Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin birinci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Kanun teklifinin gerekçesinde; 1 inci maddeye ilişkin olarak; yap işlet devret modeli ile gerçekleştirilen yatırım ve hizmetlere ilişkin projeler ile sağlık sektöründe kamu özel sektör ortaklığı ile hayata geçirilmesi düşünülen projeler kapsamında inşaata yönelik olarak yapılan mal ve hizmet teslimlerinin Katma Değer Vergisi yönünden istisna kapsamına alındığı ve bununla; görevli şirket tarafından ödenen finansman yükünün azaltılması ve Yap-İşlet–Devret Modeline işlerlik kazandırılmasının amaçlandığı ifade edilmektedir. Yap işlet devret modeli; ileri teknoloji, bilgi birikimi ve yüksek maddi kaynak gerektiren kamu yatırımlarının özel sektör ve yabancı sermayenin katılımlarıyla diğer bir ifadeyle bütçe dışı kaynaklarla gerçekleştirilip belli bir süre işletildikten sonra dönem sonunda tüm borç ve taahhütlerinden arındırılmış ve bedelsiz olarak devlete devredildiği proje finansman modelidir. Özel sektörün çeşitli başlıklar altında kamunun mal ve hizmet üretimine destek olduğu uygulamalar Kamu-Özel İşbirliği olarak adlandırılmaktadır. Ülkemizde uygulanmakta olan Yap-İşlet-Devret, Yap-İşlet, İşletme Hakkı Devri ve Yap-Kirala gibi modeller aslında Kamu-Özel İşbirliği uygulamalarının birer örneğidir. Son yıllarda izlenen politikalarla yatırım harcamalarının azaltılması, Dünya Bankası ve yabancı yatırımcı bankaların ise gittikçe büyüyen kamunun finansman ihtiyacını "Kamu Özel Sektör İşbirliği" projelerine kredi vererek karşılamayı seçmesi yüzünden bu model giderek yaygınlaşmaya başlamıştır. Kamu-Özel İşbirliği modeli başlangıçta, ülkelerin altyapı yatırımlarının karşılanması için ihtiyaç duyulan finansmanı sağlamak üzere başvurulan bir yol olarak görülürken, günümüzde özel sektörün verimli işletmecilik becerilerinden yararlanılacağı, kamunun ise yatırımların koordinasyonu, genel planlama, denetleme ve politika belirleme gibi alanlarda odaklaşmasının sağlanacağı bir model olarak kabul edilmektedir. Kamu özel ortaklıklarının bazı avantajları bulunmaktadır. Kamu-özel sektör ortaklıkları eliyle yapılan işlerde, gerekli kaynak özel sektör tarafından sağlandığından kamu kesiminin alt yapı yatırımlarına ayıracağı kaynak oranı azalmakta ve gelir getirisi olmayan öncelikli projelere kaynak sağlanmış olmaktadır. Bu ortaklıklar tarafından yürütülen projeler, kamu imkânları ile yapılanlardan daha kısa sürede sonuçlandığından alt yapı açığını kapatmaya yardımcı olabilir. Makro ekonomik açıdan bakıldığında ileri teknoloji transferi, doğrudan yabancı sermaye girişinin artması, istihdam ve vergi gelirlerinde artış, iç tasarrufların artışı gibi çeşitli yararlar sağlayabilir. Diğer taraftan, kamu özel ortaklığı ile gerçekleştirilen projelerin finansmanı, yapımı ve işletilmesinin çok önemli riskleri de bulunmaktadır. Kamu-özel sektör ortaklığı ile yürütülen projelerde gerekli finansman özel sektör tarafından temin edildiğinden klâsik finansman yöntemiyle yapılan işlere oranla daha pahalıya mal olmakta ve proje kapsamında üretilen malın birim fiyatına aynen yansımaktadır. Bu nedenle projeler değerlendirilirken ve proje seçimi yapılırken fayda-maliyet analizleri ve karşılaştırmalarının mutlak şekilde yapılması gerekir. Yerinde kullanılmadığı takdirde bu model yine makro-ekonomik açıdan pahalı yatırımların teşviki, teşvik uygulamaları nedeniyle vergi kayıpları ve işletme döneminde yapılacak kâr transferleri nedeniyle döviz çıkışları ve kamu yatırımlarında yanlış tercihler gibi olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. YİD modeli bir kamu hizmeti alanının, idarece önceden belirlenen şartlarla ve bir özel hukuk sözleşmesine dayanarak belli bir süre için özel sektöre terkedilmesini öngörür. Bu anlamda sözleşme koşullarını, işletme şartlarını belirleme hakkı, kamu hizmetinin sahibi olan kamu kuruluşuna aittir. Bu modele göre hayata geçirilen bir projenin planlamasından yeniden kamuya transfer edileceği aşamaya kadar nasıl tasarlanıp uygulandığının, nasıl işletildiğinin ve bu aşamalarda denetlenen kurumun imtiyaz sözleşmesinin kendisine tanıdığı hak ve yükümlülükleri ne derece yerine getirdiğinin de araştırılması gerekir. Değerli Milletvekilleri Ülkemizde son yıllarda kamu özel sektör işbirliğine ilişkin uygulamaların sayısı hızla artmaktadır. 2005 yılında yapılan yasal düzenlemede, sağlık tesislerinin 49 yılı geçmemek şartıyla belirli süre ve bedel üzerinden kiralama karşılığı yaptırılabilmesi öngörülmüştür. Geçen yıl çıkarılan kanun hükmünde kararname ile de Milli Eğitim Bakanlığının ihtiyaç duyduğu her türlü tesis ve hizmet binaları ile ihtiyaç duyulan okul ve eğitim yerleşkesi, sosyal donatı gibi eğitim tesislerinin kiralama yoluyla yaptırılmasının önü açılmıştır. Bu Teklifin Komisyonda görüşülmesi esnasında eğitim tesislerinin kiralama karşılığı yaptırılmasında da KDV istisnası getirilmesi AKP milletvekillerince önerilerek kabul edilmiş, ancak daha sonra metinden çıkarılmıştır. Kiralama yoluyla yaptırılacak gerek sağlık, gerekse eğitim tesisleri ile ilgili iş ve işlemler 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tabi değildir. Herkese cazip gelecek konforlu hastaneler, okullar taahhüdü ile sunulan kamu-özel ortaklığı, gelecekte daha fazla kamu borçlanması, taşeronlaşma, mali sosyal haklar üzerinde kesintiler, kullanan öder ilkesine dayalı olarak daha fazla katkı payı şeklinde ek ödemeler gibi olumsuz sonuçlar doğurabilecek mahiyettedir. İlk başlarda Kayseri ve İstanbul-İkitelli projeleriyle dile getirilen bu uygulama ile, yirmi yedi ilde toplam 37.182 yataklı hastanelerin yapılmasının planlandığı açıklanmış, birçoğunun ihale süreci devam etmektedir. Devletin sadece üç kampüs için ödeyeceği yirmi beş yıllık kira bedelinin 18.6 milyar lira olması, devletin bu ortaklıktan özel sektöre aktaracağı paranın ölçüsünü göstermektedir. Kamu Özel Ortaklığının hükümet borçlanmasıyla kamu yatırımı için para kotarmanın en iyi yolu olduğu söylenebilir. Kamu Özel Ortaklığı yatırımları açıkça kamunun borcu olmakla birlikte çoğu zaman kamu borcu olarak kabul edilmediğinden borç miktarı gösterilmemektedir. Bu, aslında altyapı projelerinin yürütülmesi ve kamu borçlar dengesinin bozulmaması için siyasi bir teşviktir. Bu durum ilk başlarda sorun gibi görülmese de, eğer işler yolunda gitmezse büyük sorunlara neden olabilecektir. Kamu özel ortaklığı projelerinde firmalara ikincil piyasa yaratarak yerel sermayeye pazar alanı açılmakta, iş parçalanarak çok sayıda taşeron aracılığı ile sürdürülmektedir. Bu arada süreç kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. Değerlendirme yapabilmek için gereken veriler, hükümet tarafından açıklanmamaktadır. Bazen ihaleye ilişkin bilgiler ihaleyi kazanan firmanın yaptığı basın açıklamasından öğrenilebilmektedir. Şeffaflık söz konusu değildir. Önüzdeki yirmi beş yıl çok ciddi borçlanmaya neden olacak olan bu uygulamaların kamuoyu ile paylaşılmaması, ihalelerde belirlenen yıllık kiralar ve sözleşme içeriklerinin resmi kanallardan duyurulmaması düşündürücüdür. Değerli Milletvekilleri Kamu-Özel İşbirliğine yönelik yasal düzenlemeler belli bir sistematik çerçevede değildir. Bu alanın Anayasaya uygun şekilde çerçeve bir kanunla düzenlenerek, Kamu-Özel İşbirliği sürecinin sağlıklı işleyebileceği istikrarlı bir yasal zeminin oluşturulması gerekmektedir. Bu itibarla, dağınık bir yapıya sahip olan Kamu-Özel İşbirliği mevzuatı bir yasa çerçevesinde toplulaştırılmalı, sadeleştirilmeli ve uygulamadaki farklılıklar önlenerek hepsi için geçerli tek bir süreç geliştirilmelidir. Proje seçiminde yapılabilirlik etüdü şartı getirilmeli ve karar alma süreci daha tanımlı ve rasyonel kılınmalıdır. Kamu-Özel İşbirliği projelerinin koordinasyonundan sorumlu bir birim oluşturulmalıdır. Kamunun garantiler nedeniyle oluşabilecek mali yükümlülüklerinin izlenmesini ve bu yükümlülüklerin makro ekonomik dengelerle uyumlu olmasını sağlayacak mekanizmalar geliştirilmelidir. Başarılı kamu özel ortaklığı projelerinden kamu kaynaklarına ilave finansman sağlamaları; alternatif yönetim ve uygulama becerilerini geliştirmeleri; özelde hizmet kullanıcılarına ve genelde kamuya katma değer yaratmaları; ekonomide kaynakların daha etkin kullanılmasına katkı sağlamaları beklenmektedir. Bu beklentilerin gerçekleştirilmesi için kamu özel ortaklığı projelerinin geliştirilme ve izlenme süreçlerinde ayrıntılı etkinlik analizleri yapılmalı; işbirliği yapılacak özel teşebbüsler rekabetçi ihale kurallarına göre seçilmeli; projeler kapsamında yenilikçilik özendirilmeli; proje paydaşları arasında riskler optimal biçimde paylaştırılmalıdır. Kamu yatırımlarının hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi amacıyla yıllarca çeşitli yöntemler kullanılmak suretiyle farklı koşullu yükümlülükler oluşturulmuştur. Ancak günümüzde bu yükümlülükler bütçeye getirdiği yükler, nakit ve borç yönetimi üzerindeki olumsuz etkileri ve şeffaflığa aykırı yapıları ile kamu mali disiplinini ve öncelikli yatırımların öncelikle finanse edilmesi yaklaşımını tehdit eden bir niteliğe bürünmüşlerdir. Bu çerçevede sözkonusu yükümlülüklerin oluşumundan, yönetimine, denetiminden. raporlanmasına ve bütçeleştirmeden, muhasebeleştirilmesine kadar tabi olduğu bütün süreçlerin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Değerli Milletvekilleri Görüştüğümüz maddede, 3996 ve 3359 sayılı kanunlar kapsamında ihale edilen işlerde inşaata yönelik olarak yapılan mal ve hizmet teslimleri Katma Değer Vergisinden istisna edilmektedir. KDV istisnası getirilmesine gerekçe olarak sadece borçlanma maliyetlerinin düşürülmesi esas alınmıştır. Ancak, 3996 ve 3359 sayılı kanunlar kapsamında yaptırılması düşünülen yatırımların; kamu yatırımı proje stokları ve yıllık programlar dikkate alınarak, yatırım maliyetlerine, bütçe yüküne ve borçlanma yükümlülüğünün genişlemesine ilişkin bir değerlendirmesinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere 3996 ve 3359 sayılı kanun kapsamına dahil olan işler sadece bu kanunlar kapsamında değil, başka usullerde de yapılmaktadır. Örneğin baraj, otoyol, enerji, hastane vs yatırımlar genel bütçe kapsamında ve Yap–İşlet–Devret Modeli dışında yöntemlerle de yaptırılmaktadır. Hastaneler Sağlık Bakanlığı tarafından genel bütçe kapsamında inşa edildiği gibi üniversiteler tarafından da inşa edilmektedir. Özel sektör de hastane inşa etmektedir. Eğer bu düzenlemenin maksadı büyük ve önemli yatırımları teşvik etmek ve finansman yükünü azaltmak ise KDV istisnasının 3996 ve 3359 sayılı kanunların kapsamı dışında kalan yatırımları da kapsaması daha uygun olurdu. KDV’deki karışıklıklar hepimizin malumu. Hangi malda KDV oranı kaç olduğunu bilmek için kanunları karıştırmak gerekmekte. Toptanı ayrı, perakendesi ayrı, bineği ayrı, ticarisi ayrı, konutların küçüğü büyüğü ayrı derken uzayıp giden listeler. Bu karışıklığı sadeleştirmek, dengesizlikleri kaldırmak, yaşanan sorunları gidermek için KDV kanununda gerekli değişikler yapılmalıdır. Leasing uygulamalarında KDV oranının %18 olması. Leasingli mal alımlarında şuan %18 olarak uygulanan KDV oranının, eskiden olduğu gibi yine %1 olarak uygulanması gerekir Ülkemizde (%0, %1, %8, %18) olmak üzere 4 aşamalı olarak KDV alınmaktadır. Vergideki asıl amaç devletin gelir elde etmesidir. Ancak %1’lik oran uygulandığında hiç dişe dokunur sonuç alınmazken, %18 çok yüksek bir oran olarak uygulanmakta ve kayıp-kaçağa sebep olmaktadır. %18’lik oranın 3 puan azaltılarak %15’e çekilmesi ve bu aradaki %3’lük farkın %1’e eklenerek %4 olması. Yani sonuçta %0, %4, %8 ve %15 oranlarında KDV uygulaması şeklinde bir düzenleme yapılmalıdır. Toptan ve perakende alımlarda uygulanan KDV farklılığına lüzum yoktur. Örneğin ette uygulanan KDV toptanda %1 iken, perakendede %8’dir. Ancak vatandaş eti illa ki toptan aldı diye satacak anlamına gelmez. Örneğin işyerinde, fabrikasında öğle yemeğinde kullanmak için de alıyor olabilir. Toptan ve perakendede aynı KDV oranları uygulanmalıdır MUSTAFA KALAYCI Tarafından Yapılan Meclis KonuşmalarıMilliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – Konya Milletvekili Sayın Mustafa KALAYCI’nın TBMM Genel Kurulunda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Münasebetiyle partimiz adına yapmış oldukları konuşma. 23 Nisan 201823 Nisan 2018Detay İçin Tıklayınız Şehit Aileleri Ve Gazilerimiz İçin, Mhp’den Çağrı ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERİMİZ İÇİN, MHP’DEN ÇAĞRI, 03 Temmuz 2013Detay İçin TıklayınızKONYA GIDA VE TARIM ÜNİVERSİTESİ HAYIRLI OLSUNKONYA GIDA VE TARIM ÜNİVERSİTESİ HAYIRLI OLSUN07 Haziran 2013Detay İçin Tıklayınız TAŞERON İŞÇİLER Kamuda aynı işi yapmakla birlikte, farklı statüde çalışanların memur veya sürekli işçi kadrolarına atanması amacıyla verdiği Kanun Teklifinin gündeme alınması nedeniyle gündeme getirdiği konular 16 Nisan 2013Detay İçin TıklayınızKAMU FİNANSMANI Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada gündeme getirdiği konular 02 Nisan 2013Detay İçin TıklayınızUlusal Petrol Stokumuz Yok, Hükümet Suç İşliyorULUSAL PETROL STOKUMUZ YOK, HÜKÜMET SUÇ İŞLİYOR29 Mart 2013Detay İçin Tıklayınız ŞEHİR HASTANELERİ BASIN AÇIKLAMASI (21 ŞUBAT 2013) (TBMM’nde şehir hastaneleri tasarısıyla ilgili yapılan konuşma) Verilecek yerler babanızın çiftliği, ödenecek paralar da babanızın paras21 Şubat 2013Detay İçin Tıklayınız SULAMA BİRLİĞİ VE YERALTI SULARI BASIN AÇIKLAMASI (14 ŞUBAT 2013) (Kuyulara sayaç takılması hakkında TBMM’de gündeme getirilen konular) ÇİFTÇİNİN İFLAHINI KESEN HÜKÜMET, ŞİMDİ DE SUYUNU KESE15 Şubat 2013Detay İçin Tıklayınız SULAMA BİRLİKLERİ ÇİFTÇİLERİN TOKADINI YİYECEĞİNİZ GÜNLER DE GELİYOR Kuyulara ölçüm sistemleri kurulma zorunluluğu bir yıl uzatılmaktadır. 7/6/2011 tarihli Yönetmeliğe göre, çekilebilecek azami su miktarı ölçümünün; ön yüklemeli15 Şubat 2013Detay İçin Tıklayınız PKK TALEPLERİ BİR BİR YERİNE GETİRİLMEKTE PKK TALEPLERİ BİR BİR YERİNE GETİRİLMEKTEDİR Görülmektedir ki, PKK için özel ayrımcılık getirilmekte, terörist başına pozitif ayrımcılık yapılmaktadır. PKK’nın talepleri bir bir yerine getirilmektedir. Üniter devl30 Ocak 2013Detay İçin Tıklayınız ŞEHİT VE GAZİLER Gazilerimize bağlanan şeref aylığının artırılması ve tam olarak ödenmesi amacıyla verdiği kanun teklifi hakkında TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, siyasi partilerin teklife destek vermesini istedi. 22 Ocak 2013Detay İçin TıklayınızDenetim Etkisin Hale Getiriliyor MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın TBMM Genel Kurulunda gündeme getirdiği konular MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Genel Kurul’da 2013 Me19 Aralık 2012Detay İçin Tıklayınız SERMAYE PİYASASI KURULU HOLDİNG PATRONLARINA 10 YILDIR NE YAPTINIZ? Bildiğiniz üzere 90’lı yıllarda yurtiçinde ve yurtdışında mukim çok sayıda vatandaşımızın, ülkemizin iktisadi ve sanayi kalkınmasına destek vermek amacıyla tasarruflarını farklı yöntemler ile Ho06 Aralık 2012Detay İçin Tıklayınız Mustafa Kalaycı: Bankacılık Kanunu Ve Afetten Zarar Gören Çiftçilerimizin Zararlarının Karşılanması BANKACILIK KANUNU VE AFETTEN ZARAR GÖREN ÇİFTÇİLERİMİZİN ZARARLARININ KARŞILANMASI 25 Nisan 2012Detay İçin TıklayınızMustafa Kalaycı: Toplu Sözleşme Sendika YasasıTOPLU SÖZLEŞME SENDİKA YASASI04 Nisan 2012Detay İçin Tıklayınız EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR-MEMUR MAAŞ ZAMLARIEMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR-MEMUR MAAŞ ZAMLARI29 Mart 2012Detay İçin Tıklayınız Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Aylardır intibak yapılarak aylıklar arasında eşitsizliklerin giderileceği beklentileri boşa çıkan emekli, dul ve yetimlerimiz hüsrana uğramış, umutları ve hayalleri yıkılmıştır 29 Şubat 2012Detay İçin Tıklayınız6111 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Alacaklarını tahsil edememiş, şantiyelerini, iş makinelerini bırakıp gelen firmalarımızın sorunlarının çözümü için gerekli girişimler yapılarak mağduriyetler giderilmelidir 07 Şubat 2012Detay İçin TıklayınızTaşeron işçilerin sorunlarının görüşülmesiyle ilgili MHP Grup önerisi Evrensel normlardan uzak kalarak kâr mantığıyla fazla çalıştırılan ancak karşılığı ödenmeyen bir nevi kö02 Şubat 2012Detay İçin Tıklayınız YEREL BASININ SORUNLARI İletişim fakültesi öğrencilerinin, öğretimlerinin son bir yılını yerel gazete, radyo ve televizyonlar, KOBİ’lerin halkla ilişkiler birimleri ile kamu kurumlarının basın ile ilgili birimlerinde staj yaparak tamamlamaları projesi hayata geçirilmelidir. 26 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızYerel basının sorunları (Gündem dışı konuşma) Anadolu basınının ciddi, basın ahlakına sahip, tarafsızlık ilkesine bağlı ve objektif bir yayın organı olarak faaliyetlerini sürdürebilmeleri için özel deste 26 Ocak 2012Detay İçin TıklayınızTürkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun üzerindeki konuşması AKP hükûmetlerince, yıllardır, emekli aylıkları arasındaki adaletsizlik ve eşitsizliğin giderileceği sözü verilmiş ancak emekli, dul ve yetimlerimiz hep hüsrana uğramış, beklentileri boşa çıkmış, umutları ve hayalleri yıkılmıştır 17 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız4 Ocak 2012 TBMM Genel Kurul Konuşması 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARANAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK GÖRÜŞMELERİ ESNASINDA MHP GRUBU ADINA KONUŞMA (TOKİ) 04 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız2012 yılı Bütçesi 24. Maddesi üzerindeki konuşması Her geçen gün sorunları daha da artan taşeron işçilerine Hükûmet bir an önce sahip çıkmalı, çalışma şartları ve ücretleri iyileştirilmelidir 19 Aralık 2011Detay İçin TıklayınızMustafa KALAYCI: Taşeron İşçiler ve 4-C DEVLETİN BİR ÇOK ASLİ VE SÜREKLİ HİZMETLERİ SÖZLEŞMELİ PERSONEL, 4/C Lİ GEÇİCİ PERSONEL VE TAŞERON ŞİRKET İŞÇİLERİ ELİYLE YÜRÜTÜLMEKTE 18 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız2012 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu 21’inci madde üzerindeki konuşması Bu bütçe tasarısı ile yaşlıya, engelliye yapılacak olan maaş artışı en fazla 5-6 lira olacak. Gelin, hep beraber yaşlılarımızı, engellilerimizi düşük maaşlardan, bu komik zamlardan kurtaralım 18 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız2012 Yılı Bütçesi 23. Maddesi üzerindeki konuşması 4/C’liler üşüyor; Hükûmet onları bu ay ücretsiz izine gönderdi. Bu soğuk günlerde bir ay işsizliğe mahkûm etti. Hepsi ev geçindirip, çocuk okutuyor. Bir ay işsiz kaldıkları şu kış gününde karınlarını nasıl doyuracaklar? 18 Aralık 2011Detay İçin TıklayınızÖğretmenler hayal kırıklığına uğramıştır Öğretmen yok sayılmıştır, akademik personel yok sayılmıştır. Sayın Bakan, hocalarımızın, öğretmenlerimizin nasıl geçindiğinden haberdar mısınız? Öğretmenler, hocalar gerçekten hayal kırıklığına uğramıştır. 15 Aralık 2011Detay İçin TıklayınızÇalışma Bakanlığı Genel Kurul Bütçe Görüşmeleri YOKSULLUK VE EMEKLİLER Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi AKP’nin köle çalıştırma anlayışı burada da tezahür etmektedir. Demek istiyorlar ki “4/C’lileri işe aldık, istediğimiz parayı veririz, istediğimiz gibi çalıştırırız, istediğimizi yaparız.” 14 Aralık 2011Detay İçin TıklayınızVakıflar Genel Müdürlüğü Bütçesi AKP gayrimüslim cemaat vakıfları konusunda sürekli kanunlar çıkarmakta ancak yapılan her düzenleme sonrasında Hükûmetin sırtı sıvazlanırken bir taraftan da düzenlemeler yetersiz görülerek, yeni talepler gündeme getirilmektedir. 09 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız |