Meclis Konuşması : 19 Aralık 2011Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2012 yılı bütçesinin 28’inci maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, daha önce de bütçe üzerine yaptığım iki konuşmada dokuz yıl içinde bütçe açıklarının azaldığını ve bunun sebeplerini dile getirmiştim. Sayın Maliye Bakanı yine kasım ayına ilişkin bütçe rakamlarını açıklarken yine bilinen eski usulle “Yıl içinde bütçede 7 defa fazla verdik. Durum çok iyi.” şeklinde açıklama yapmıştır. Değerli milletvekilleri, sayın Hükûmet, bütçe yedi değil, on iki ay fazla versin, iyi güzel de “bütçe” dediğimiz şey 1 Ocaktan 31 Aralığa on iki aylık yani bir yıllık hesabı yapılan bir muhasebe işlemidir. Söylenenler mutlaka önemli ama asıl önemli olan neticedir. Neticeye bakacağız. Hükûmetin bütçe söylemi on bir ay kurusıkı atan tabanca gibi ama tabanca aralık ayı sonunda nedense tutukluk yapıyor. Bakalım aynı sözleri aralık ayı sonunda da söyleyebilecek misiniz? Bütçe açığı düşüyor ama hele bir sorun bakalım neden düşüyor? Birincisi değerli milletvekilleri: Aşırı ithalat artışı var. İthalden alınan katma değer vergisi gelirleri 2011 yılı bütçesinde de hem hedef yüksek tutulmasına rağmen yüzde 15 daha fazla gerçekleşecek hem de 2012 bütçesinde de yüzde 12 artış öngörülüyor. Bu, ithalatın kontrol edilemediğini, deyim yerindeyse şirazesinden çıktığını gösteriyor. İkincisi de: Tüketimden alınan dolaylı vergiler. Katma değer vergisi de, özel tüketim vergisi de hâlâ yüksek oranlarda, yüzde 68’ler civarında. 2011’de de, 2012’de de yüzde 11’lik, 12’lik artışlar öngörülüyor. Hele dayanıklı tüketimden alınan ÖTV’de yüzde 46, tütün ve alkollü içkilerde yüzde 26’ya varan ÖTV artışı öngörülmekte. Yine çok önemli gördüğümüz bir husus da, yani bütçenin gelirlerinin azaltılmasında Hükûmetin medet umduğu ve müracaat ettiği gelirlerden birisi de, vatandaşların bankalara olan aşırı kredi borçlarından bir vergi artışı söz konusu. 2002 yılı sonunda vatandaşın bankalara toplam kredi borcu 47 milyar liraydı, Ekim 2011 itibarıyla bu 14 kat artmıştır ve 663 milyar Türk lirasına çıkmıştır. Diğer bir önemli husus da, her yıl süreklilik göstermeyen, bir defaya mahsus gelirlere çok fazla bel bağlanıyor; borç yapılandırması gibi, özelleştirme gelirleri gibi. Değerli arkadaşlar, asıl sorun, bütçe açığı değil cari açıktır. Asıl sorun iç üretimin azalarak ithalata bağımlılığın artmasıdır ve asıl sorun, kayıt dışılıktır. Asıl sorun beyana dayalı vergilerin düşüklüğü, dolaylı vergilerin yüksekliğidir. Asıl sorun sigara ve akaryakıttaki kaçakçılıktır. Bu kaçakçılık konusunda Hükûmet resmen acizlik göstermektedir değerli arkadaşlar. Onca söylemlerine rağmen, ne akaryakıt kaçakçılığıyla ne de sigara kaçakçılığıyla mücadele edememektedir. Bütün bunlar, bu saydığımız hususlar bütçe açığından katbekat daha önemli sorun yaratan konulardır. Buradan vardığımız sonuç, ortaya çıkan manzara şudur: Bütçenin gelir yapısı sağlıksız ve bozuktur, bütçenin gelir esnekliği zayıftır ve bütçenin genelinde şeffaflık da zayıftır değerli arkadaşlar. Bu vergi ve gelir yapısıyla sistem bozulduğu gibi vergi adaleti ve gelir dağılımı da bozulmaktadır ve ekonomik dengeler de bundan olumsuz şekilde nasibini almaktadır. Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin nüfusu dokuz yılda yaklaşık 6,5 milyon arttı ancak gerçek usulde gelir vergisi mükellef sayısı 1 milyon 748 binden 1 milyon 702 bine düştü, 40 bin civarında bir düşüklük söz konusu. Basit usuldeki mükellef sayısı da 815 binden 702 bine düşmüştür. Türkiye'nin nüfusu 6,5 milyon civarında artarken, büyümede rekorlar kırdığınızı söylerken, millî geliri 3 katına artırdığınızı iddia ederken acaba mükellef sayıları neden azalmaktadır? Ayrıca dokuz yılda gelir vergisinin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı ile toplam vergi gelirleri içindeki payı da düşmektedir. Yine vergi gelirleri içerisinde stopajın payı artarken beyana dayalı gelir vergisinin payı da azalmıştır. Bunlar bize neyi göstermektedir? Vatandaş yeterince kazanamamaktadır, en basit ifadesiyle bunu göstermektedir. Eskiden simitçilikten fabrikatörlüğe yükselen iş adamlarının hayat hikâyelerini okurduk, şimdi fabrikatörlükten simitçiliğe perişan olan iş adamlarının hikâyelerini okuyoruz. Değerli milletvekilleri, şimdi de yine Sayın Maliye Bakanının son bütçe sunuşundaki bazı değerlendirmelerine de atıfta bulunarak görüşlerimi sunmaya devam etmek istiyorum. 2012 bütçesinde cari açığı azaltmayı hedeflediğini söylüyor Hükûmet. Cari açığın düşük kur, yüksek faiz, ithalata aşırı bağımlı hâle gelen ekonomi, buna bağlı büyüme ve yüksek iç talep gibi temel nedenleri yanında düşük üretim, düşük katma değer, düşük kârlılık, düşük teknoloji, yüksek vergi, yüksek girdi maliyetleri de cari açığa yol açan önemli faktörlerdir. Cari açığın finanse edilebilmesi için yüksek faizli sendikasyon kredileri alındı, şimdi ödemeleri var. Kredi bulmak bankalar için zorlaştı. Yabancı yatırımlarda ve özelleştirilen şirketlerde kâr transferleri de başlayacak ve bu da cari açığı daha da artıracaktır. Madem 2012 bütçesinde cari açığı azaltmayı hedefliyorsunuz, o zaman soruyoruz: Bütçenin hangi kaleminde cari açığı azaltıcı bir önlem var? Ya tüketimi kısmak için tüketim vergilerini artırırsınız ya da üretimi artırmak için vergileri düşürür, teşvikleri artırırsınız. Sizin tüketim vergilerini artırma yolunu seçerek yüksek vergi almaya devam edeceğiniz bu bütçe tasarısından anlaşılıyor. Yine, Arap Baharı nedeniyle ihracatın düştüğünden bahsediyorsunuz yani gerekçe olarak bunu gösteriyorsunuz. Kabahati hep başka yerde arıyorsunuz. Hüsnü Mübarek gitti, Kaddafi gitti ihracat arttı mı? Artmadı. Esad gidince Suriye’ye ihracat artacak mı? Artmayacak. Sayın Zafer Çağlayan, Türk tırlarının Suriye’den geçmesi için rica minnet çalışmalar yapıyor. Yanlış tarım politikaları nedeniyle tarımda dış ticaret açığı veriliyor. Pamuk, mısır, buğday ithalatçısı olduk. Reel sektörü güçlendirmek için kredi faizi desteğinden, prim desteğinden bahsediyorsunuz ancak maliyetleri düşürmekten, enerji ve akaryakıt üzerindeki katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi indiriminden bahsetmiyorsunuz. “1.600 cc” altındaki yüzde 100 ithal binek araçlarının vergisine dokunmadınız ancak yerli üretim hafif ticari araçlara ÖTV zammı yaptınız. Yerli üretimin rekabet şartını daha da bozdunuz. Yine, krediler üzerindeki Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu ve banka ve sigorta muameleleri vergisinden hiç bahsetmiyorsunuz. İstihdam üzerindeki vergi yükünün azaltılmasından bahsetmiyorsunuz. Tarımsal destekten söz ediyorsunuz ancak tarımda uygulayacağınız maliye politikasından bahsetmiyorsunuz. Çiftçi, mazot ve gübrede vergiye teslim olmuş durumdadır. “Özürlü vatandaşa desteği artırıyoruz.” diyorsunuz ancak kamuda engelli kontenjanları hâlâ boş. Mesela, Gelir İdaresi Başkanlığına bakınız, özürlü, engelli kontenjanlarının boş olduğunu göreceksiniz. “Kamu çalışanlarını enflasyona ezdirmiyoruz.” diyorsunuz ancak hâlâ ücretlere, hedeflenen enflasyona göre zam yapıyorsunuz, gerçekleşen enflasyona göre zam yapmıyorsunuz. “Vergi denetimini güçlendiriyoruz.” diyorsunuz ancak şu anda Gelir İdaresi Başkanlığının vergi denetimi ve vergi inceleme yetkisi yok denecek kadar son derece kısıtlanmıştır. Vergi Denetim Kurulu doğrudan Maliye Bakanlığına bağlı… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) ERKAN AKÇAY (Devamla) – Değerli milletvekilleri, süremizin elverdiği ölçüde görüşlerimizi bu şekilde ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar) ERKAN AKÇAY Tarafından Yapılan Meclis KonuşmalarıSosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Bu tasarıda ne adil bir intibak vardır ne kademeli bir düzenleme vardır ne de millî gelir artışına paralel bir pay verilmektedir. Yıllarca geciktirilen bu tasarı beklentilerin çok uzağındadır. Algı ve beklenti ile sonuç arasında uçurum doğmuştur<01 Mart 2012Detay İçin Tıklayınız 6111 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi AKP Hükûmeti kanun tasarılarını çok özensiz bir şekilde hazırlamaktadır. “Ben yaptım oldu.” mantığıyla âdeta zorlama bir şekilde çıkarmaya çalışmaktadır 07 Şubat 2012Detay İçin TıklayınızMHP Grup Önerisi Şu anda, esnaf ve sanatkârımız, finansman yetersizliği içindedir; gelişmiş pazarlara hitap edecek donanımlardan mahrumdur; bilgi ve teknolojideki yeniliklerin getirdiği değişimlere ayak uyduramamaktadır 31 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi Bu kanun hükmünde kararnameler rafine edilmemiş bir petrole benzemektedir. Bunlar Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilmeden, petrolü kuyudan çıkardığınız gibi araçların deposuna konulmasına benzemektedir 11 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız2010 Yılı Kesin Hesap Kanunu 8. Maddesi üzerindeki konuşması Maliye Bakanımızdan, bu feryat eden kesimlerin, çalışanların temsilcilerini bir araya getirerek kendilerinden bir brifing almalarını, bu feryatlarını dinlemeleri rica ediyorum 20 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız2010 Yılı Kesin Hesap Kanunu 4. Madde üzerindeki konuşması Bu nasıl bir büyümedir, bu nasıl bir gelir artışıdır ki milyonlarca geniş kitlelerin gündelik hayatına ve gelirlerine bu yansımamaktadır? 20 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız2012 yılı Bütçesi 28. maddesi üzerindeki konuşması Asıl sorun beyana dayalı vergilerin düşüklüğü, dolaylı vergilerin yüksekliğidir. Asıl sorun sigara ve akaryakıttaki kaçakçılıktır. Bu kaçakçılık konusunda Hükûmet resmen acizlik göstermektedir 19 Aralık 2011Detay İçin TıklayınızMaliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi bütçesi “Eşit işe eşit ücret.” diyerek çıkarılan kararnameler ücret dengesini aşırı bir şekilde bozmuştur. Statü ve mali kayıplara, mağduriyete, karmaşaya, iş barışının ve kurum içi dengenin daha da bozulmasına neden olmuştur 15 Aralık 2011Detay İçin TıklayınızEğer kedi buysa ciğer nerede, ciğer buysa kedi nerede? Eğer bu kadar zamanda bu kadar istihdam yaratılmışsa, bu istihdam artışının gelir vergisi stopaj artışı olarak yansıması gerekmez mi? Biz bu yansımayı, bu artışı, istihdam artışı nedeniyle sağlanması gereken artışı gelir vergisi stopajlarında göre 15 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız |