Meclis Konuşması : 31 Ocak 2012Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Danışma Kurulu'nun 31.01.2012 Salı günü (bugün) yaptığı toplantısında, Siyasi Parti Grupları arasında oybirliği sağlanamadığından Grubumuzun aşağıdaki önerisini İçtüzüğün 19 uncu Maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim. Saygılarımla. Mehmet Şandır Mersin MHP Grup Başkan Vekili Öneri: 25 Ekim 2011 tarih ve 537 sayı ile TBMM Başkanlığına verdiğimiz, “Ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısının temel unsurlarından olan esnaf ve sanatkârlarımızın içine düştüğü sıkıntılar ve yaşadığı sorunların belirlenmesi Amacıyla" verdiğimiz Meclis Araştırma önergemizin 31.01.2012 Salı günü (bugün) Genel Kurulda okunarak görüşmelerinin bugünkü Birleşiminde yapılmasını arz ederim. ERKAN AKÇAY (Manisa)Teşekkür ederim. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; esnaf ve sanatkârlarımızın yaşadığı sorunların tespiti ve çözüm yollarının bulunması amacıyla verdiğimiz Meclis araştırma komisyonu önergesi adına söz aldım. Partim ve şahsım adına muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli milletvekilleri, esnaf ve sanatkârımız, sermaye ve refahın tabana yayılmasında, gelir dağılımının iyileştirilmesinde, sosyal dengelerin korunmasında ülkemizin çok önemli bir kesimini teşkil etmektedir. Ülkemizdeki iş yerlerinin yüzde 99’u esnaf ve küçük işletmelerden oluşmaktadır. İstihdamın yüzde 77’si, ekonomide yaratılan katma değerin yüzde 36’sı esnaf tarafından sağlanmaktadır. Bu nedenle, esnaf ve sanatkâr kesiminin sorunlarını ülkemizin genel sorunlarından ayrı düşünmemek gerekmektedir. Şu anda, esnaf ve sanatkârımız, finansman yetersizliği içindedir; gelişmiş pazarlara hitap edecek donanımlardan mahrumdur; bilgi ve teknolojideki yeniliklerin getirdiği değişimlere ayak uyduramamaktadır; küresel ekonominin, marketlerin ve Uzak Doğu mallarının yarattığı haksız rekabetle karşı karşıyadır. Mesleki eğitim yetersizliği, sosyal güvenlik sorunları, yüksek vergi ve sosyal güvenlik primi sorunları, Avrupa Birliği uyum yasalarının öngördüğü yeni standartlar, halkın alım gücünün düşmesi ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi, yaşanan iç göçler ile işsizliğin oluşturduğu kayıt dışı, esnaf ve sanatkârlığın karşı karşıya kaldığı haksız rekabet ve bu sorunların yarattığı tehditler altında esnaf ve sanatkârımız var olma mücadelesi vermektedir. Ülkemizin temel direği olan ve etki alanı itibarıyla her tarafa hitap eden, aile kurumundan sonra toplumsallaşmanın, iletişim kurmanın, birlik ve beraberliğimizi zenginleştirmenin en güçlü yapısı olan esnaf ve sanatkârlık müessesesi, maalesef, büyük bir değişim geçirmenin ötesinde, çökmek üzeredir. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu verilerine göre, 2 Ocak 2012 tarihi itibarıyla ülkemizde 2 milyon 406 bin esnaf vardır. Yine bu verilere göre, 2005-2011 yılları arasında 1 milyon 56 bin esnaf kepenk kapatmıştır. Ana başlıkları itibarıyla esnafımızın bazı diğer sorunlarına baktığımızda: Esnaf odalarına üye olanlardan ustalık belgesi istenmekte ancak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile ticaret siciline kayıtlı olanlardan ustalık belgesi istenmemektedir. Bu sorunun çözülebilmesi için ticaret siciline kayıt olacak tacirlerden ustalık belgesi de aranmalı ya da esnaf ve sanatkârlar siciline kayıt olacak esnaftan ustalık belgesi aranmaması yönünde bir düzenleme yapılmalıdır ancak en doğru düzenleme de mutlaka bu ustalık belgesinin aranmasıdır. Ulaşımda rekabetin artması kara yolu taşımacılığını sekteye uğratmıştır. Yine, deniz yolunda kullanılan mazotta ÖTV indirimi yapılırken kara yolu taşımacılığında ÖTV indirimi yapılmaması da ayrı bir haksız rekabete yol açmaktadır. Yine, küçük esnafın önemli maliyet kalemlerinden biri de artan elektrik maliyetleridir. 3 ve daha az kişinin çalıştığı esnaf ve sanatkâr işletmeleri konut tarifesi üzerinden elektrik kullanabilmelidir. Bu kolaylık elektrik dağıtım firmalarına çok büyük bir yük getirmeyecektir ancak esnafımız için ciddi bir kolaylık sağlayacaktır. Sayısal olarak esnaf ve sanatkârlar ile yanlarında çalışanlar istihdamda diğer meslek gruplarından daha yüksek bir orana sahipken bu kesimin Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulunda temsil edilmemesi büyük bir sorun teşkil etmektedir ve haksız bir durumdur. Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulunda TESK temsilcisinin bulunması için gerekli yasal düzenlemenin mutlaka yapılması gerekmektedir. Kayıt dışılığın önlenmesi, uygulamada birliğin sağlanması, mesleki kuruluşların aynı konudaki uygulamalarında ortaya çıkan farklılığın giderilmesi bakımından işletme defteri tutan esnaf ve sanatkârların defterlerinin noterler yanında esnaf ve sanatkârlar odaları birlikleri tarafından da tasdik edilebilmesine yönelik mevzuatta değişiklik yapılmalıdır. Yine, esnafımızın çok önemli sorunlarından birisi de hipermarket ve grosmarket olarak tanımlanan büyük mağazaların haksız ve insafsızca rekabetidir. Avrupa ülkelerinde titizlikle kent merkezlerinin dışında tutulan hiper ve süpermarketler ile alışveriş merkezleri ülkemizin hemen tüm illerinde mahalle aralarına kadar girmiştir. Bu çerçevede hipermarketler ile büyük alışveriş merkezlerinin çalışma şartları mutlaka yeniden düzenlenmelidir. Yine, buna ilişkin Milliyetçi Hareket Partisi tarafından gerekli kanun teklifi verilmiştir. Ayrıca yine, mutlaka esnafımızın bütün sorunlarının en iyi şekilde tartışılıp bir masaya yatırılabileceği esnaf şûrası da bir an önce toplanmalıdır. Emeklilik döneminde faaliyetlerine devam eden esnaf ve sanatkârlardan yüzde 15 oranında Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilmektedir. Esnaf ve sanatkârlardan Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilmemesine yönelik olarak vermiş olduğumuz kanun teklifi de Plan Bütçe Komisyonunda beklemektedir. Değerli milletvekilleri, bu vesileyle, esnafımızı yakından ilgilendirdiği için Genel Kurulda görüşmeleri devam eden Çek Kanun Tasarısı’yla ilgili bir iki hususu dikkatlerinize sunmak istiyorum. Alacaklı ile borçlu arasındaki eşitliği ve güveni tesis etmesi gereken çek müessesesi, maalesef eşitlik ve güven ilkesinden yoksun bir hâle gelmiştir. Oysa ekonomi büyük ölçüde çeklerle, vadeli satışlarla ve sözleşmelerle dönmektedir ve mevcut yasada da mutlaka hem borçlunun hem de alacaklının hak ve hukukunun dengeli bir şekilde korunması gerekir. Zaten bizatihi bu kanun tasarısının Meclis gündemine gelmesi dahi esnafımızın, iş âleminin ve ekonomimizin içinde yaşadığı sorunların vahametini ve büyüklüğünü göstermektedir. Bu nedenledir ki yüz binlerce vatandaşımız bu Çek Yasası nedeniyle hapis cezası tehdidi altına girmiştir ve bu da çok büyük bir tedirginlik yaratmıştır. O nedenle, hem borçlunun hem alacaklının hakkı hukuku mutlaka dengeli bir şekilde dikkate alınmalıdır. Yine, esnaf ve sanatkârlar, son birkaç yıldır piyasalarda var olan talep daralmasından ciddi olarak etkilenmiştir. Talep daralmasındaki olumsuzlukları aşabilmek için krediye ihtiyaç duyan esnaf ve sanatkârın karşısına iki önemli sorun çıkmaktadır. 2001 yılından bu yana kredi borcu ya da çek ve senetleri nedeniyle bankalar ile ihtilafa düşen çok sayıda esnaf ve sanatkâr kredi kullanmakta büyük sorun yaşamaktadır. 2003 yılında bankacılıkta “Kara liste” olarak adlandırılan olumsuz mali sicilin silinmesine ilişkin yasal düzenleme bankalar tarafından uygulanmamıştır. Değerli milletvekilleri, esnafımızı ilgilendiren çok önemli bir husus da 2010 yılı Nisanında Sayın Başbakan tarafından İstanbul’da 10 sayın bakanla birlikte esnafımız için kısaca 3D Değişim, Dönüşüm ve Destek Strateji Eylem Planı hâlâ eyleme geçirilmemiş, sadece kuru bir plan olarak beklemektedir. Burada vaat edilenlerin çok büyük bir çoğunluğu, yüzde 90’ından fazlası yerine getirilmeyi beklemektedir. Seçimlerden önce de iktidar tarafından bu konuda vaat verildi ama hâlâ maalesef bir adım atılmamıştır. 3D konusu mutlaka hayata geçirilmelidir. Hükûmeti de bu konuda uyarıyoruz. Bu düşüncelerle önergemizin kabulünü diliyor, hepinize saygılar sunuyoruz. (MHP sıralarından alkışlar) ERKAN AKÇAY Tarafından Yapılan Meclis KonuşmalarıSosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Bu tasarıda ne adil bir intibak vardır ne kademeli bir düzenleme vardır ne de millî gelir artışına paralel bir pay verilmektedir. Yıllarca geciktirilen bu tasarı beklentilerin çok uzağındadır. Algı ve beklenti ile sonuç arasında uçurum doğmuştur<01 Mart 2012Detay İçin Tıklayınız 6111 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi AKP Hükûmeti kanun tasarılarını çok özensiz bir şekilde hazırlamaktadır. “Ben yaptım oldu.” mantığıyla âdeta zorlama bir şekilde çıkarmaya çalışmaktadır 07 Şubat 2012Detay İçin TıklayınızMHP Grup Önerisi Şu anda, esnaf ve sanatkârımız, finansman yetersizliği içindedir; gelişmiş pazarlara hitap edecek donanımlardan mahrumdur; bilgi ve teknolojideki yeniliklerin getirdiği değişimlere ayak uyduramamaktadır 31 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi Bu kanun hükmünde kararnameler rafine edilmemiş bir petrole benzemektedir. Bunlar Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilmeden, petrolü kuyudan çıkardığınız gibi araçların deposuna konulmasına benzemektedir 11 Ocak 2012Detay İçin Tıklayınız2010 Yılı Kesin Hesap Kanunu 8. Maddesi üzerindeki konuşması Maliye Bakanımızdan, bu feryat eden kesimlerin, çalışanların temsilcilerini bir araya getirerek kendilerinden bir brifing almalarını, bu feryatlarını dinlemeleri rica ediyorum 20 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız2010 Yılı Kesin Hesap Kanunu 4. Madde üzerindeki konuşması Bu nasıl bir büyümedir, bu nasıl bir gelir artışıdır ki milyonlarca geniş kitlelerin gündelik hayatına ve gelirlerine bu yansımamaktadır? 20 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız2012 yılı Bütçesi 28. maddesi üzerindeki konuşması Asıl sorun beyana dayalı vergilerin düşüklüğü, dolaylı vergilerin yüksekliğidir. Asıl sorun sigara ve akaryakıttaki kaçakçılıktır. Bu kaçakçılık konusunda Hükûmet resmen acizlik göstermektedir 19 Aralık 2011Detay İçin TıklayınızMaliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi bütçesi “Eşit işe eşit ücret.” diyerek çıkarılan kararnameler ücret dengesini aşırı bir şekilde bozmuştur. Statü ve mali kayıplara, mağduriyete, karmaşaya, iş barışının ve kurum içi dengenin daha da bozulmasına neden olmuştur 15 Aralık 2011Detay İçin TıklayınızEğer kedi buysa ciğer nerede, ciğer buysa kedi nerede? Eğer bu kadar zamanda bu kadar istihdam yaratılmışsa, bu istihdam artışının gelir vergisi stopaj artışı olarak yansıması gerekmez mi? Biz bu yansımayı, bu artışı, istihdam artışı nedeniyle sağlanması gereken artışı gelir vergisi stopajlarında göre 15 Aralık 2011Detay İçin Tıklayınız |